Nisanın ilk haftası buralarda kırlangıçlar uçar
Balkonların tavanları çamurdan yuva tutar
Dağlar yükselir, ayakları denize batmış kayadan devler
Baharda bu devlerin burunları bulutlara batar
Mevsim mevsim akşamları
Güneşi içlerinden biri yutar
Ama bunlar beni ne alakadar eder
Yine dükkânın karşısında
Kaldırıma çökmüş kitap okuyorum
Bir çare arıyorum kurtulmak için
Çünkü bu ikindi vakti içimi ısıtan
Erken bir bahar güneşi
Sadece benim değil
Arkamdaki çalılıklardaki
Kuşların bile aklını karıştırmakta
Ötüşüp duruyorlar molamı hiç ediyorlar
Karanlık ve kasvetli dükkânda
Yedi saatlik daha mesaim olsa da
Az önce ayaklanmış yavru keçi gibi
Çayırlarda koşmaya hazır ve neşe doluyum
Ya altımdaki soğuk asfalt yarılsın
Yerin yedi kat altına batırsın beni
Ya da özlemimle tutuşan meltem
Yolculuğa çıkarsın beni
Kıskanıyorum karşı balkondaki
Güneşle yıkanan, miskinlik yapan kediyi
Hatayı nerede yaptım
Beklediğim tuzlu rüzgarlar
Binaların arkalarında kaldılar