Emre GÜLCAN / Birkaç Rencide Ruh 5 (2)

O garsonu işten çıkardılar sonra. Restoran iflas etti. Üzerine kahve döktüğüm tişört yer bezi oldu çoktan… Ben, elimi sayısız kez bir yerlere çarptım. Yalan değil, yaşlandım biraz. Beyazlarım ve kırışıklıklarım daha fazla. Saçlarımı boyattım. Kırıklarını aldırdım… Hiçbirini görmedi. Siyah topuklu ayakkabılarımı daha o yaz, Batı Akdeniz’de bir dağın tepesinden fırlattım. O çoğaldı içimde, ben kendimi kaybettim. İzimi bulmak için girdiğim sokaklarda trafik kazaları gördüm. Yanlarından üzülerek geçtim. Sırası gelmemiş olan birçok kişi öldü. Annem kanser…

Loading

Emre GÜLCAN / 34. KULAÇ 5 (2)

Gözümü açıyorum. Bir türlü atmayı beceremediğim; o, otuz dördüncü kulacı atamıyorum yine. Kapatıp devam etmeye çalışsam… Faydasız! Büyü bozuluyor. Aylardır gördüğüm rüyada yine otuz dörde ulaşamadan gözlerimi aralıyorum. Böylece gerçeğe; bunaltıcı ve sıradan dünyama, geri dönüyorum. Üşenmesem küfür ederim. Bunun yerine ayaklarıma dolanan çarşaftan kurtulup; bedenimi, Karadeniz’in o soğuk sularından bu karanlık ve bunaltıcı giriş katına geri getiren sesi dinlemeye koyuluyorum.

Loading

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön