Bir zamanlar Japonya topraklarında ,gökyüzüne uzanan ulu bir kiraz ağacı varmış. Ama diğer ağaçlar gibi çiçek açmazmış. Geçmiş acıları onu kurak ve yalnız bırakmış. Bir gün cesur bir savaşçı Samuray, ağacın yanına gelip ona kalbinden dökülen kelimelerle konuşmuş. Yaşamın gelip geçici olduğunu, ama sevginin ve iyiliğin sonsuza kadar süreceğini anlatmış. Ağaç bu sözlerin sıcaklığıyla yıllar sonra ilk kez çiçek açmış. O günden sonra SAKURA çiçekleri her bahar açarak ,insana hem yaşamın hem de sevginin ebedi gücünü hatırlatmış.
1890 yılında Japonya’dan dönerken batan Ertuğrul Firkateyni’nde, her bir şehidimiz adına ,Japonya tarafından Sakura ağacının tohumları hediye edilmiş. Türkiye’de İstanbul Kozyatağın’da Sakura ağaçlarının gelişimi sağlanmış. Her Nisan’da ağaçlar pembe-beyaz çiçekleriyle görsel bir şölen yaratmaktadır.
Japonya’nın yürüyüş yolları…Baştan başa yeri göğü kaplayan pembe bir güzellik, gökyüzüne uzanan kocaman ağaçlar, Sakuralar…Rüzgarın esintisiyle dans eden Sakuralar, yaşamın kusursuz ama bir o kadar da kısa süren döngüsünü hatırlatıyor.
Anlayabilene hayat dersiymiş Sakuralar, aynı zamanda Japonlar’da çok sevilen bir kadın adı.Tüm dünyada barış ve dostluğun simgesi huzur veren ağaçlar…
Sözün özü; Hayat, tıpkı açıp dökülen Sakura çiçekleri gibi güzel ve kısa, kıymetini bilmek gerek…..