Yürüyorum, ellerim cebimde, kederle yalnız
Daralan göğsümde çiğ taneleri
Çöllerde sırılsıklam baykuşlar
Gözbebeğinin beşiğinde sallanmak
Sabaha kadar…
Nadasa bırakılmış ruhum, duyuyor musun?
Kısık naralar atılmakta…
İçten gelen sözler, içten söyleniyor
Duysak da suçluyuz, duymasak da
Doğru bildiğin yerde dur
Sonuna kadar…
Gözümün önünde sürükleniyor
Ruhu beleş hayatlar
Çaresizlik, adaletini ararken sokakta
Zalimin önünde düğmeler ilikleniyor
Bir lokma ekmek, düğümlenmiş kursakta
Yutsak da olur yutmasak da
Doyana kadar…
Zaman kaybı, ölüm sebebi
İstediğim hayat, çok uzaklarda…
Anlamı kalmamış kavuşmaların
Yaşasak da olur yaşamasak da
Hapsolmuş içimizde çaresiz ruhlar
Sonsuza kadar…
Geçmiş, gelecekle irtibatta
İnsanlıkta çürümüş, ahlakta
Bir anlamı yoksa bütün bunların
Hayatları beleşe gitmiş insanların
Kızsak da boş kızmasak da
Faydası da olmamışsa yediğin kazıkların
Anlatsak da olur anlatmasak da
Sabaha kadar…