• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Genel

Perde Açılıyor mu, Yoksa Kapanıyor mu?

Hasan Ali Çölük by Hasan Ali Çölük
31 Mayıs 2025
in Genel
0
0
SHARES
3
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Hasan Ali Çölük yazdı

Tiyatro bu topraklarda bir haykırış biçimidir. Kimi zaman adaleti, kimi zaman aşkı, kimi zaman da halkın susturulmuş sesini sahneye taşır. Ama bugün o sahneler ya sessiz, ya boş, ya da susturulmuş durumda. Türkiye’de tiyatro, hem ekonomik hem de kültürel anlamda derin bir tıkanma yaşıyor. Ama daha vahimi şu: Tiyatronun hayatta kalmak için verdiği mücadeleye toplum yeterince tanıklık etmiyor.

Perde Var, Seyirci Yok

Son yıllarda büyükşehirlerde yeni sahneler açılıyor, festivaller düzenleniyor, “tiyatroya dönüş” konuşuluyor ama gerçeğin sahne arkası pek parlak değil. Türkiye’nin dört bir yanında irili ufaklı tiyatro toplulukları varlık savaşı veriyor. Sahne bulamayan, salon kirasını ödeyemeyen, oyuncusuna telif bile veremeyen nice ekip var.

Üstelik bu ekiplerin çoğu, sadece ekonomik değil; sansürle, baskıyla, ilgisizlikle de başa çıkmak zorunda. Bazı oyunlar sahnelenmeden kaldırılıyor, bazı salonlar “bu metin sakıncalı olabilir” diyerek kapılarını kapatıyor. Yani tiyatro yalnızca hayatta kalmak için değil, var olabilmek için de direniyor.

Sanatçının Direnişi Sessiz, Ama Derin

Bugün Türkiye’de tiyatro sanatçısı, aynı anda metin yazarı, yapımcı, menajer ve dekor ustası olmak zorunda. Çünkü sistem ona ne destek veriyor ne de nefes alanı. Kültür Bakanlığı’nın özel tiyatrolara verdiği destekler sınırlı, çoğu zaman da belirli isimlerle sınırlı kalıyor. Sponsorlar ise daha çok “popüler” olanı finanse ediyor. Yeni metin yazan, alternatif dil geliştiren ekipler yalnız bırakılıyor.

Oysa sahnede hâlâ hayata dair bir şeyler söylemek isteyen gençler var. Kısıtlı imkanlarla hazırlanan oyunlar, kısıtlı salonlarda az sayıda seyirciye ulaşıyor. Ama o birkaç kişiye ulaşmak bile büyük bir zafer bugün.

Toplumun Tiyatroya Bakışı: Gereksiz Lüks

Daha acısı, toplumun genelinde tiyatroya karşı gelişen mesafeli tutum. Tiyatro hâlâ bazı gözlerde “elit” bir uğraş, “gereksiz bir lüks” olarak görülüyor. Halbuki tiyatro, sadece entelektüel çevrelere hitap eden bir sanat dalı değil. Tam tersine, toplumsal belleği canlı tutan, halkın ruhunu işleyen, düşünmeyi tetikleyen bir eylemdir.

Ama ne yazık ki, özellikle dijital çağda tiyatronun yeri daraldı. Gençler, iki saatlik bir oyun yerine 15 saniyelik videoları tercih eder hale geldi. Oyun izlemek değil, oyun “tüketmek” söz konusu artık. Hızlı, kolay, parlak olan her şey değer kazanırken; derinlik, emek, sabır gerektiren şeyler sessizce çekiliyor sahneden.

Seyirciyiz Ama Şahit Değiliz

Türkiye’de seyirci, çoğu zaman sahnede olan biteni izleyen bir figürden öteye geçemiyor. Oysa tiyatro, sahneyle izleyici arasında kurulan eşsiz bir bağdır. İzleyen değil, tanık olan, hatta zaman zaman sorgulayan bir seyirci gerekir.
Bugün bu bağın da koptuğunu görüyoruz. Oyunlar oynanıyor ama konuşulmuyor. Eleştiri yok, tartışma yok, kalıcılık yok. Her şey hızla tüketiliyor, ardından unutuluyor.

Perdeyi Açık Tutmak İçin Ne Gerekir?

Tiyatronun yaşaması için sadece sanatçıların değil, toplumun da sorumluluk alması gerekir. Belediyelerin salon desteğinden tutun da, okullarda çocukların tiyatroyla tanışmasına kadar çok yönlü bir kültürel seferberliğe ihtiyaç var. Sanat kurumlarının özerkliğini koruyacak, genç sanatçılara alan açacak, yerel tiyatroları güçlendirecek politikalara ihtiyaç var.

Ama en önemlisi: Tiyatroyu sahipsiz bırakmamak gerek.
Çünkü bir ülkenin tiyatrosu sustuğunda, sadece sanat değil; hayal gücü, ifade özgürlüğü ve toplumsal hafıza da susturulmuş olur.

Perde Kapanmasın Diye…

Tiyatro, bir zamanlar bizimle ağlayan, bizimle gülen, bizimle düşünen bir sanat dalıydı. Şimdi yeniden bizim olmaya, bizim için sahneye çıkmaya çalışıyor. Ona bir bilet almak, bir oyunu izlemek, bir oyuncuyu alkışlamak; sadece sanatçıyı değil, bu ülkenin vicdanını da ayakta tutmak demektir.

Perde kapanmasın. Çünkü biz o sahnede kendimizi, geçmişimizi, geleceğimizi görüyoruz.

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Tags: Hasan Ali çölük
Previous Post

SON SİGARA

Next Post

Kobay olma: Kendin ol!

Hasan Ali Çölük

Hasan Ali Çölük

Erzincan doğumlu . çeşitli yerlerde tiyatro eğitimi aldım halen tiyatroya devam ediyorum, birçok yerel ve portallarda gazetecilik yapıyorum

Next Post
Kobay olma: Kendin ol!

Kobay olma: Kendin ol!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • GÜN BİTERKEN
  • Haykırıyorum
  • Haykır Vicdanım Susma
  • Kobay olma: Kendin ol!
  • Perde Açılıyor mu, Yoksa Kapanıyor mu?

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.