I
Bir gün önce geçti ismin
Topladığımız meyvelerin hatırına
Kuru kayısı hoşafı istedi canım
Kış için kurutmalı yazdan
Arada belki elma şeftali de
Şimdi neredesin kim bilir
Zaten bıraktı meyveler köksüz ağaçları
Sular kurudu yataklarında
Önce çamur sonra kuraklık
İnsan anlamadı
Unutan olduğunu
Unuttuğunu
Unutulduğunu
Daima bilendin
Bahar fiyakalı raconuyla kapıda
Bakar mısın kaynadı ocakta çay
Demlendi ağır ağır
Dumanı çektim içime
İçtim sana ve hüznüne.
II
Arkada bir sandalye
Kitaplığın yanında
İşte orada
Okuyor
Bakıyor
Özlüyorum
Gözlerin buğulu
Dudakların kuru
Sarsak bir düşte kayboldu
Gençlik hayallerim
Anlattığın kadar
Sevemedikten sonra
Neye yarar sadaka benliğin.
III
Bak bir kız babasız
Okul yolundan
Eve vardı
Ağıtlar
Küçücük elleri ile
Son kez okşadı resmi
Gelir mi diye
Sonra gömüldü içindeki anıya.
Bak bir oğlan annesiz
İşe gidiyor
Mutsuz
Sancı içinde
Kocaman gözleri ile
Eldiveni örmüştü
Şimdi inceldi
İnceldiği yerden koptu sabaha.
IV
Gökyüzüne tahribat
Yeryüzünden eser
Günün götürdükleri
Ozonu da keser.
İster faiz alsın
İster almasın
Anası ağlamış milleti
Coğrafya da siler
Korkunun ecele
Açlığın mideye
Faydası olmaz
Asit de çeker.
V
Bir sancı
İçimde
Var olmak istiyor
Bir serüvenci hayreti
Özlemli
Tutsak
Gümüş renginde gayret
Sızmış gönüllü mezar
Kucaklayamayan
Sarımsak soğan kokulu toprak.