Nadide Çiçeğe Selam Yürekler hep ağızlarda, Kanlı can pazarında. Zihinlere düşmüş köleler, Yeri göğü unutmuş nobranlar. Ama kalbi sevgilide perçinli de var, Rahmet pınarın kurumuş yüreklere can atar. Şanslı diller ve gönüller seni sayıklar, Bozkırda çiçekler adına kokar, Selam sana selam ey vefalı yar. Bir kararda durmaz, Yere göğe sığmaz. Salıncaklı kız çocuğu, Tırmanır yaman yokuşu. Silkinir mezar küllerinden utkulu, Al güller açar yanaklarında. Minnet ve inanın dudaklarında, Bembeyaz papatyalar kucağında, Azmeder ötelerde sunmaya. Bize eşyayı göster usta, Terazide ederleri ne olsa. Yolda yoldaş, kardeş karında, Ne gerek bize onu işmarla usta. Pazardakiler ağır değil kıratta, Bize yoldaş gerek sahrada. Ötesi neme lazım kalsın karında, Sana vuslat kılsın eşya bizi havuzda, Rızaların şahı dolsun sana selamda. Biz de seni çok özledik ey cihan! Hem sana nasıl hasret kaldık ey şahan, Tut elimizden koma bizi ıssız ey şâhı güzin. Katarında say bizi özlediğin kardeşlerin, Seni görmeden sevdik biz ey ferman. Yolun yolumuz, ahdin ahdimiz bildik alenen, Adını adımız koyduk ey muhterem öğretmen. O vefakâr arkadaşlarına da binlerce selam, Ötelerden sana muştu getirene de selam. Dizi dizine bize öğreti talim edermiş meğersem, Bembeyaz kıyafetleriyle şaşırtmış kamuyu muallim. Sahranın o meşum tozu toprağına namahrem, Öğretileri saçtı bir bir kıvılcım, Aldıklarını onayladı garip muntazam, Sonra da kalktı ve gitti tastamam. Yabancıyı sordun, kimdi gelen bu muallim, Herkes şaşkınlıkta gerek buldu istifham. Bu gelen Cibril’di, size öğretmeye geldi talim, Sana selam olsun ey cihanı muazzam. Her yanım eğrildi kıvrım kıvrım, Sana bakacak kalmadı yüzüm, Pazarı ne seninle ne kendimle buldum, Zulümlere uğradım, karanlıklarda kayboldum. Amelim sana hiç layık olmadı elbet mahcubum, Ama niyetim zinde oldu hep emrinde müdavim. Goncaların en goncası, yarların en güzeli görkem, Niyet amelden üstündür fermanına olduk hep magrem. Koma bizi ateş fırtınalarında ey melhem! Kan çukurlarında, irin dehlizlerinde bırakma bizi mahkûm, Gökler ve yerler kıpkızıl lavlar olmuş zakkum. Yaman mı yaman can pazarı olmuş vadiler uçurum, Merhamet, kutsal sığınak aranıyor sadece sağlam. Pazarda zahit yaşadın ve sevgili oldun muhkem, Ne saraylar ne ibrişimler gözüne değdi imanım. Pazar onların olsun, bize öteki yeter mazlum, Selam olsun sana ve tüm nebîlere peygamberim.