Sırt üstü yatmadım hiç,
Bir cigara tüttürüp,
Gözlerimi dikmedim tavana.
Eskimiş dediler koynumuzda biriken zamana,
Şehir şehir…
Sırtımda taşıdım taştan bir ev aceleyle,
Balkonumdan hep çekip durdu.
Engebesi yüksek eski mahalle,
En son gittiğim yerde.
Perdeleri kımıldattı,
“Penceremi açar mısın”? dedi
Güneydeki duvar bana.
Bütün kızgınlığımın çektim fotoğrafını,
Çerçeveyi çiviyle çaktım fışkıran kandı yüzünde.
Çünkü gülüm orada da yoktu,
Pencerenin açıldığı bahçede.
Ağaçlar kuru,
Korkuluk, korkuyordu,
Kuşlar mı, onlar da uçmayı sayıklıyordu.