Bir kitapta okumuştum. Cenazeler insanları bir araya getirir gibi bir şey diyordu. Bir araya gelmek, birlik olabilmek için illa birilerin ölmesi mi gerekiyor? Ölüm mü hatırlatır barışmayı, yoksa küslükler ölüm unutulduğu için midir?
Kadın, çocuk, hayvan, öğretmen, doktor… Bütün bu cinayetlerden sonra harekete geçiyoruz. Hakkımızı aramamız için illa biri mi yok olmalı? Peki, geç gelen adalet kimin içindir, neye göredir? Kaç fidan filiz vermeden kurumalı?
Tek bir cümle özetliyor, her şeyi… “Çiçek kuruduktan sonra yağmur yağsa ne olur?”