Gökte ateş saçarak bir yıldız kaydı,
Buradaki inançlara göre o bir candı.
Belki bir sevdiği vardı,
Kimbilir kime yardı.
Deniz kenarına bir cigara sardı,
Durup durup ağlardı.
Bazı bazı gülerdi,
En sevdiği oyuncağı bebekti.
Gözlerinden bakan mavi bir melekti,
Hayatta en çok yediği de kelekti.
Güldüğü anlar çok seyrekti,
Bir zaman bir işe girdi.
Yoğun işin ortasında verilen maaş asgari ücretti,
Büyük şehirde yaşamak tam bir rezaletti.
Dönse şehrine bekleyen onu birkaç saçma atan tüfekti,
Onun kaçtığı töreydi.
Elbette umutları vardı,
Bir gün gazeteye resmiyle basıldı,
Bulunduğu bir ortamda güzelliği dehşetti.
Muhabirler onun hayranlıkla seyretti,
Sokaklarda kayar gibi giderdi.
Gülüşlerinden esen yemyeşil bir bahardı,
Yine hayallerine daldı.
Bir sabah köşe başında beynine giren kurşundu,
Üzerine serilen siyah beyaz bir gazeteydi.
Gazetenin üstündeki onun resmiydi,
Karlı bir kış sabahı gömüldü.
Yaşadığı gibi sessiz bir şekilde gitti,
Sevdiği insanlar mezarı başında yıkıldı.
Kendi gibi beyaz bir kefene sarıldı,
Cenazesi ikindide kılındı.
Belki de sadece bir yıldızdı.