Bir adam ki bu dünyadan
Hiç kimseye çarpmadan
Kimseyle savaşmadan
Islak kaldırımlarda
Issız sokaklarda
Yağmura vermiş sırtını
Sevdi mi birini sevildi mi bilinmez
Şimdi uzaklarda
Tanıdı mı kimse
Anahtar deliğinden izlemiş hayatı
Çıkmazdı ki odasından
Gün doğumlarını beklerken
Gecelerce tutmuş nöbet
Güneşe hasret
Küsmüş nisana mayısa bile
Görmemiş kimse
Hayalet gibi süzülüp giderken
Yaşadı da denemez
Hata kimde bilinmez
Tereddütler içinde
Bir adam ki bu dünyadan
Rüzgâr gibi geldi
Rüzgâr gibi gidiyor