Bazen terk edebilmeli bu şehri,
Gecenin karanlığını,
Soğuk rüzgarın uğultusunu,
Doğan ve batan güneşi de,
Hiç hesaba katmadan,
Terk edebilmeli bu şehri.
Korkusuzca kaçabilmeli bu şehirden,
Arkasında bırakılanları düşünmeden terkedebilmeli.
Bırakılan burukluklar,
Bir bir erimeli gönlünde…
Gitmeli…Hep gitmeli ait olduğu yere,
Yolun uzunluğu,
Yorgunluğu hiç göze almadan,
Terketmeli bu şehri.
Farklı atmosfer tadını almak,
Başka bir aydınlığa merhaba demek için,
Terkedebilmeli bu şehri.
Yalnızlığın bizim için filizlendiği,
Kokusunu içimize çekeceğimiz,
Bambaşka laleler,sümbüller,papatyalar için,
Terkedebilmeli bu şehri.
Farklı dostlukların,farklı arkadaşlıkların..
Sonbaharın,ilkbaharın…
Birbirinden farklı mevsimlerin tadını almak için
Yaşadıklarımızın bir anlamı olması için,
Yaşayacaklarımız için,
Terkedebilmeli bu şehri
Artık farklı olmak,
Farklı görünmek istiyorsan eğer,
Seni artık anlasınlar istiyorsan,
Yığınca birikmiş sana ait olmayanlar varsa sende,
Terkedebilmeli bu şehri.
Benim işte,
Ben buyum diyebilmek,Gerçek seni bilebilmek,
Gerçekler için savaşmak istiyorsan
yüklerini artık taşıyamıyorsan,
Omuzların çok ağrıdıysa,
O yüklerini bırak o şehrine,
Aç yelkenini bambaşka bir şehire.
Güle güleyi arkana,
Hoşgeldini önüne katarak
Attığın her adımın umudu için,
Terkedebilmeli bu şehri.
Gözyaşlarının taneleri arttıysa eğer,
Dur diyecek kadar da gücün kalmadıysa,
Daha kendine niçin dur diyorsun.
Daha fazla geç kalmadan,
Terkedebilmeli bu şehri.
Aynanda bambaşka senler için,
Yepyeni bir başlangıç için,
İşte buyum diyebilmek için,
Ve en önemlisi kendini tanımak için,
Terkedebilmeli bu şehri..
Bazen de olsa,
Terkedebilmeli bu şehri…