Ah, şu akşamüstü vakitleri! Hüznün, kederi ayarttığı vakit, kalp ocağının en harlı zamanı… Ah, şu akşamüstü vakitleri, Güneşin...

Konuşmak kadar yazmanın da elzem olduğunu biz kadınlar neden çok geç öğreniyoruz acaba?  Kalem ile çok geç tanıştırılıyoruz. İlkokula başladığımız...

                                                                 Hasta bakıcı elinde temiz çarşaflar ile 119. Odaya girdi. Bir yandan söyleniyor bir yandan da yatağı çekiştiriyordu. Belli...

 Ölmek nedir dostum? Hırıltılı bir ses, terlemiş alın, bir yana kayıveren bir çift göz mü? Ölmek bir zamanlar öyle kolay...

 Hayatın hengâmesinden biraz uzaklaşsak mı ne dersin? Ne biliyim? Mesela olmazsa olmaz, diye tutturduğumuz şeyleri; yapmazsam ölürüm, diye beynimize kodladığımız...