Geride kalmanın yorgunluğu bu.
Nasıl tarif edilir ki?
Yetişip,
“Gitme!” demişsin, bakmamış yüzüne.
Kemikler tuz buz, dik duruyorsun gibi bir şey işte.
“Gelmez artık” kabullenişi bu.
Söylenir de;
Kim anlar ki!
Tutup, “Yapma!” demişsin gönlüne, dinlememiş.
Kalp atıyor da; soluğun kesilmiş gibi bişey işte.