Edebiyat nedir diye soruyorlar bana yıllardır.
Edebiyat hayat demek. Acı, mutluluk, sevgi, nefret, savaş barış, huzur ve tedirginlik… Hayatta ne varsa edebiyata da o yansır.
Hayat ve edebiyat aynadan birbirinin aksini seyreden iki dost. Birinde ne varsa diğerinde de aynısı yer alır. Aradaki yedi farkı bul tarzı bir bulmaca olsa fark bulmakta zorlanır insan. Hangi kitaba baksanız ucundan bucağına elbet hayata dair bir iz mutlaka vardır.
Edebiyata bu denli düşkünlüğümüz bence aynanın karşı tarafındakiler kadar can yakmaması. Edebiyat hayat kadar can acıtmıyor, hayat gibi yumruğunu hayatı organlarına sert savurmuyor. Aksine darbe sonrası hoş sözlerle hemen pansuman yapıp bizi yatıştırıyor. Edebiyat hayatın iyi polisi kıyamıyor bizlere, anca canımızı kinayelerle yakıyor.