Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok eski zamanlardan birinde bir tilki varmış.
Bu tilki, ekmeğini kurnazlık yaparak çıkartırmış.
Gel zaman git zaman, bizim tilki, etrafta yiyecek bulamaz olmuş. Bunun üzerine tası tarağı toplayıp, başka bir köye gitmek üzere düşmüş yollara.
Az gitmiş, uz gitmiş. Dere tepe düz gitmiş. Vara vara köyün birine varmış.
Bu köyde devasa tavuk çiftlikleri varmış. Tilki bu çiftlikleri görünce ağzı sulanmış. Hemen çiftlikleri dolaşmaya çıkmış. Çiftlikler çok güvenlikli görünüyormuş. Etrafları dikenli tellerle çevriliymiş. Bütün bunların yanında bir de, azman azman köpekler varmış.
Tilki, o gün akşama kadar etrafı kolaçan etmiş.
Akşam olduğunda da harekete geçmiş. Hemen çiftliğin birine yaklaşmış. Tilkiyi fark eden köpek avazı çıktığı kadar havlamış.
Tilki Köpeğe:
‘’Hişt! Hişt! Dostum sakin ol! Benden korkmana gerek yok. Ben işsiz kaldım. İş aramaya geldim. Kötü niyetim yoktu. ‘’ Demiş.
Köpek tilkiye acımış. ‘’Şimdi senin karnın da açtır kardeşim! Gir içeri de akşam yemeğimi seninle paylaşayım, ’demiş.
Tilki ellerini ovuşturup, ağzını şapırdatmış.
Sonra da köpekle bir sofraya oturup, tüm etleri mideye indirmiş.
Karnı doyan tilki:
‘’Köpek kardeş! Bunca yer gezdim. Senin gibi iyi bir köpeğe rast gelmedim. Allah senden razı olsun. Karnımı doyurdun. Beni evine aldın. Şimdi senden tek bir isteğim kaldı. O da bana burada iş vermen,’’ demiş.
Köpek:
‘’Bak canım kardeşim! Bu gördüğün koca çiftlik bana emanet. Her yere yetişmem çok zor oluyor. Akşama kadar sağa sola koşturmaktan harap oluyorum. İstersen burada benim yanımda çalışabilirsin, ’demiş.
Bu teklif, bizimkinin arayıp ta bulamadığı bir teklifmiş.
Köpeğin teklifini hiç düşünmeden kabul etmiş.
Tilki o gecenin sabahı, iş başı yapmış.
Köpek ile tilki o gün akşama kadar güle oynaya etrafı kolaçan etmişler.
Ama bizim tilkinin, aklı fikri leziz tavuklardaymış. Bu düşüncelerini köpeğe belli etmemek için kendini zor tutuyormuş.
Bir anda aklına bir kurnazlık gelivermiş.
Hemen köpeğin yanına gidip:
‘’Canım kardeşim! Bu gün çok yoruldun. İstersen biraz uyu. Ben, senin yapacağın işi de yaparım!’’ Demiş.
Bu sözler köpeği çok sevindirmiş. Teklifi hemen kabul etmiş. Hiç vakit kaybetmeden kulübesine gidip, derin bir uykuya dalmış.
Bunu fırsat bilen tilki; hemen kümesin birine girip en iri tavukları, bir lokmada gövdesine indirivermiş.
Bu durum günlerce böyle sürmüş.
En sonunda çiftlikte tek bir tavuk kalmış.
Tavukların yok olduğunu gören köpek:
‘’Tilki kardeş, Tavuklara ne oldu böyle? Hepsi bir anda yok oldular.’’ Demiş.
Bunun üzerine Tilki:
‘’Olur, mu canım! Hepsi yok olmadı. Bir tanesi duruyor. Onu da sana bıraktım.’’ Demiş ve hızla çiftlikten kaçmış.
Köpek tilkinin ardından bakakalmış.
Daldan üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana, biri de dinleyenlerin başına.