Bir yaşam verilir. Ve çizilen bir sınırdır Zaman. Dışına çıkmanın mümkün kılınmadığı, muğlak bir farkındalık… Sayılar, zamanın; beden ruhun mezarı: başında ağıtlar yakmanın ne faydası var? Canlı cenazeler çağında cansız ruhlara mahkûm edilmişiz. Kelimeler, duygunun; kavramlar dehanın mezarı: bu matemi kaldıracak mı gözlerim? Sayı’sız bir Zaman’da, Beden’den azat edildiğinde Ruh’um – ancak o zaman – Kelimeler’e ihtiyaç duymadan hissedebilirim kendimi. Sayı’sız Kelime’ler türettim; Zaman’ın Ruh’undan kurtulabilmek için – yine de Ruh’suz bir Zaman’dan başka bir şey değildi hasadım. Birbirine düşman iki kadim dost: Ruh ve Zaman. Birbirinin bağrından fışkırmış iki coşkun pınar. Zaman, Beden’leri silip süpürüyor; Ruh, Sayı’ları. Böylece Zaman’dan azat edilmiş tertemiz bir Ruh kalıyor geriye. Oysa kaydırma yapmıştır insan. Aklın muayyen keskinliği üstüne diktiği şu modern dünyada eline yüzüne bulaştırmıştır kavramları: Beden’ler Ruh’ları silip süpürmektedir şimdi, Sayı’lar da Zaman’ı. Yeryüzü tepetaklak edilmiş bir mezarlığa dönmüştür o yüzden. Kadavralar sokakta, ruhlar toprağın altında… Bu cesetlerin arasında Ruhunla yaşarken ürkmemek mümkün mü? Ya başka bir Ruha rastladığında büyülenmemek? Zamanın eli bir tek Ruh’a değmez, bir tek Ruh ıslanmaz Zaman’ın ölgün pınarında. Seneler de kelimeler de teğet geçer onu. Azat olmak için tecrit etmiştir çünkü kendini.
Sözcükler, bakışlar sadece bedene değebilir. Çünkü bir bedenden çıkabilir ancak. Ruha dokunan çok daha ötelerin meselesi… Bir duygu, bir hissetmek meselesi. Anlaşılmak bile değil, an’laşılmak denebilir olsa olsa.. Birbiri ardınca sıralanmış bilmem kaç milyar an’dan oluşan üç günlük ömür. Ve bilmem kaç milyar insan sureti… Bu kaosun gürültüsünden kendi ruhunu bile duyamıyor insan. Yine de an’lamak diye bir gerçek var. O an içerisinde birbirini duyan ruhlar… Şu çağda keskin kulaklara sahip kaç ruh kaldı geriye? Kaç ruh sözcüklere ihtiyaç duymadan konuşabiliyor öbürüyle? Yıllar yılı kelimelerle geçti vaktim, ruhu bir Sessizlik’te buldum. Lal olmak değil, lal kalmak meselesi…