içine yüklediğim anlamları kayboluyor:
kelimelerin, insanların ve hatta düşlerin.
kurmaca karakterlerim bile “duygularını açık etmek istemiyor”
yani diyorum
şöyle diyorum
böyle diyorum
akreple yelkovan arasındaki ilişkiyi çözemiyorum
ah diyorum
vah diyorum
tüh diyorum
hatalarımdan ders almıyorum.
uzun zaman önceydi birkaç tebessümden bile fazla,
çok fazla belgesel vahşet ve iklimleri anlatan yayınlar vardı
bir otör beğenmemişti yazılarımı
“şiir anlayışlarımız uyuşmuyor” diyerek
“benim bir şiir anlayışım yok, canım yanıyor ve tek yapabildiğim yazı yazmak” demştim.
ve şimdi bakıyorum çoğumuz öyleyiz acı çekiyoruz ve “tek yapabildiğimiz yaşamak