Sessizlik,güneşin bulutların arkasına geçip kaybolması gibi karanlık…Beni
çemberine almış…Yalnızım bir odada,tek başıma gecenin zifiri karanlığında yıldızları
görmeye çalışıyorum.Bu karanlık ,ruhumun etini kemiriyor.Lime lime sıyırıyor,hiç
acımadan…Bu hep mi böyle olacak diyorum,hiç mi yıldızları göremeyeceğim?
Kitaplarla çevrili bir odam var.Tek ışığım onlar…Ama Kelimeleri,kelimeleri zar zor
seçiyorum,artık…Bir mum ışığıyla okumaya çalışmak takdir edersiniz ki zor.Mum
ışığının alevi gibi titriyorum,beni bu karanlıktan kurtaracak biri var mı?
Yalvarıyorum,kurtarın beni bu çileden!Sesimi duyan var mı?Heyyyy!Size diyorum! Bu
satırları okuyup düşüncelerimi anlar mısınız?Anlar mısınız tek başınalığın verdiği o
ızdıraptan…Çözümü bilir misiniz?Bu ızdıraptan beni kurtarabilir misiniz?Merhem olur
musunuz yarama?
Kalbimden yaralıyım ben.Öldürmeyen ama süründüren bir bıçak yarası…Kaç darbe
aldım,hatırlamıyorum bile…Darbe alsam da bu kalp sevmeye devam etti…Ve yeni
bıçak darbelerine…Ah!Dostlar Ah! Dostlar dedim de diyebilir miyim size?Sizin
dostunuz olabilir miyim?Öyle bakmayın bana…Ben bir sevgi dilencisiyim…Evet
evet,yanlış duymadınız.Sevgi dilencisi…Ben de lanet metal zırvası
bulunmaz.Gönülden bir mürekkebim vardır…Herkesten birer damla dökmesini isterim.
Ah!Dostlar Ah!Artık dost diyebilirim sanırım.Öyle değil mi?Mürekkebimden birer
damla nakşedebilir miyim size?Dokunabilir miyim yüreklerinizin o temiz sayfasına?
Öyle dolu ki mürekkebim,taşıyor.Bu bir çılgınlık!Ve ben çıldırdım,yalnızlıktan!Ben
çılgınların en çılgını!Ve ben yalnızların en yalnızı!…Yalnızlık Yaradana mahsus
derler ,peki ben neden bu kadar tek başınayım?Bir Tanrı gibi….Tek başıma
oturuyorum.
Mürekkebimi doldurup çok yüreğe ulaşmıştım,zamanında…Ama onlar değil
mürekkebimi tüketmeyi,kalemimi kırdılar.Değer miydi?Bunca olan bitene değer miydi?
Ya Bir insan yüreğinin değeri?Ona ne demeli?Bir insan yüreğinin değeri,ne kadardı?
Kaç kalem parasına satıldı?
Dostlarım!Siz siz olun mürekkebinizi de kaleminizi de temiz kağıtlara nakşedin.Öyle
diyorum ama bir kağıdın kirli olduğunu nasıl bileceğiz?İşte tam da burada kalbin
gözü devreye giriyor.Çünkü kalp körse gören gözlerin hiçbir anlamı yoktur.Çalıştırmak
isteyen ise sevsin…Doğayı,Tanrıyı(Artık neye inanıyorsanız onu),Hayvanı,Ağacı,çiçeği
hatta bir böceği bile…İnsanlara gelince…Bu evrende her şey zıttıyla vardır…İyi de
olacak kötü de…Karşısınıza hepsi teker teker gelecek…Dikilecek öyle…Ama siz
dostlarım siz,dalından meyve koparıp çürüğünü ayıkladığınız gibi ayıklayacaksınız
teker teker…Zahmetli ama dostlarım,sevmezseniz yaşamanızın ne anlamı var?
Bana gelince dostlarım,inanın sizinle konuşmak çok iyi geldi…Şimdi yıldızları
görebiliyorum…Bu satırları okuduğunuzda her birinizin kağıdına mürekkebimi
nakşetmiş olacağım.Yüreğinizin o tertemiz sayfasına bana da yer ayırmanız
dileğiyle…Ve son olarak yüreğinizden dökülen mürekkep hiç bitmesin,kaleminiz hiç
kırılmasın…