• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Öykü

Umut / Fevziye Şimdi

Fevziye Şimdi by Fevziye Şimdi
3 Şubat 2025
in Öykü
0
Umut / Fevziye Şimdi
0
SHARES
7
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Yürürken adeta ciğerleri ağzına geliyordu. Herkes tıkanırcasına sigara içtiğini, birini söndürmeden diğerini yaktığını biliyordu. Neydi onu kendinden bu kadar vazgeçiren? Kendini hayata bir sıfır yenik başlamış sayıyordu.

Babası doğru düzgün işi gücü olmayan, inşaatlarda iş bulunca çalışan biriydi. Kendine hiç bakmazdı. Okumadığı için oğlunun okumasını çok istemişti aslında. Şartları tabii ki pek çok kişiyle eşit değildi. Elinden geleni yapmaya, oğlunun isteklerini karşılamaya çalışmıştı hep.

Ama babasının yaptıkları ona yetmemişti. Hep değişik özlemler, umutlar peşinde koşmuştu. Arkadaşlarının evleri gibi evleri olsun, annesi okul dönüşünde onu karşılasın, babası akşamları işten gelirken eli kolu dolu gelsin istemişti.

Zavallı babası yapamamıştı ama, yapamamıştı işte. Yoktu ki parası! Meteliğe kurşun atmıştı her zaman. Kazandığını olduğu gibi eve getirmiş ama yetiştirememişti işte.

Hayata yenik başlamış bir babanın tükenmeye mahkûm bir oğluydu o. Kendisini öyle niteliyor, hiçbir yere ait olamamanın sancısı içerisinde, düşüncelerle kendini eziyordu. Babasının yolundan gitmek zorundaydı sanki. Yaşanmışlıkları geride bırakmayı, önünde yeni ufuklar açmayı beceremiyordu.

Özlemlerinin peşinde koşmak onu çok yoruyordu. Kendisine tanınan güzellikleri anlayamamış olmanın pişmanlığı kalbini bir mengene gibi sıkıyordu. Keşke yine genç olsaydı veya kendisine bazı olanaklar sunulsaydı. Umutsuzluğu kırabilseydi, kalbindeki fırtınayı dindirebilseydi.

Mutluluk neydi? Kendine verilenle yetinebilmek mi, olanaksızlığın peşinde koşarak yakalanmaya çalışılan mutluluk düşüyle yaşamak mı? Bunca acı varken mutluluk nasıl da imkansızdı. Güçsüz olmaktan yorulmuştu. Keşke içinde bulunduğu ortamın gizli, küçük ayrıntılarını yakalayabilseydi!

Eksik bir hayat yaşıyordu, hiçbir şeyden tat almadan. Kalabalıklara bakıyordu, onlar neşeli kahkahalar atıyorlar, eğleniyorlardı. Kendisi için öyle zordu ki! Kimi zaman sarsıla sarsıla ağlıyordu. Zaman azalıyordu onun için. İçinde söylenmemişlikler, dile getirilememişlikler, yaşanmamışlıklar…. Hiç bir şey bu boşluğu doldurmaya yetmiyordu. Akşamın olmasını hiç istemiyordu. Karanlıklar çoğaltıyordu kimsesizliğini, acılarını. Karanlık, yalnızlık, karanlık, yalnızlık…

Uyumak imkânsız oluyordu, anlamsız oluyordu. Korkuyordu boşluğa düşmekten. Düşünmekten yorulunca uyuyakalıyordu. Bazen kapkara kabuslarla zor uyanıyordu. Kâbusun içinden çıkmak, uyanmak için çabalıyor, çabalıyordu. Sanki bir el onu yakalayacak, sonsuz boşluğa çekecekti. Oradan çıkamamaktan, kurtulamamaktan çok korkuyordu.

Bir an önce toparlanmalı bir sıfır yenik başladığı hayatı galip bitirmeliydi. Bembeyaz düşlerle uyuyakaldı.

Rüyasında koşuyordu. Uzaklardan babasının sesi geldi kulağına.
“- Haydi, ne duruyorsun, benim yapamadıklarımı yapsana. Elimden geleni yaptım, çoğaltmak senin elindeydi.” diyordu.

“-Yapamadım baba yapamadım. Ben seni örnek aldım. Yetmedi bana, senin verdiklerin yetmedi bana. Diğerleri gibi bir yaşantım olsun istiyordum. Akşamları ışıl ışıl parlayan bir eve mutluluk içinde gelmek, hep beraber olmak istiyordum. Beni sev istiyordum. Bana sevgini göster istiyordum. Yalnızlık bana göre değildi. Bize göre hiç değildi.”

“- Verdim oğlum, verdim. Sevgimi de, elimde avucumdakini de verdim. Çok çalışmak zorundaydım. O kadar çocuğa o yoklukta bakmak kolay değildi. Sadece çok yorgundum, yorgun. Ama sizlerin ortamını hep düzgün tutmaya çalıştım. Biri iki yapmayı beceremediniz. Verilenleri değerlendiremediniz. Umutsuzluk yoldaşınız oldu. Onu kıramadınız. Toparla kendini.”

Söylenenler birden ağır gelmişti. Kan ter içinde uyandı. Neydi şimdi bu? Bir iç hesaplaşmaya girecekti. Belliydi. Ne yapacağını bilemez bir halde yatağın içinde kıvrandı. Perdenin aralığından gökyüzüne baktı. Gece yalnızlığını iyice yüzüne vurmuştu yine. Sonsuz bir boşluğun girdabına girip kayboluyordu yine. Gördükleri gerçek miydi düş müydü? Sanki rüyadan uyanmamış, boyut değiştirmiş gibiydi. Yüreğini bir ürperti sardı. Derin bir soluk aldı. Geçmişiyle bugününün hesabını yapmaya başladı.

Gerçekten her şeyin nedeni babası mıydı? Sevgisizlik miydi? Umutsuzluğu kendisine yoldaş eylemesi miydi? Parasızlık mıydı? Peki bunların arasında annesini nereye koyacaktı? Kadıncağız yokluğun acısıyla çoluk çocuğuna elinden gelenin en iyisini vermeye çalışmamış mıydı?

Hayır, hayır! Her şeyin sebebi kendisiydi. Özlemlerinin peşinden koşmaya çalışırken unuttuğu şey gerçekten çalışmaktı. Sürekli başkalarını suçlamak işine geliyordu. Bunu kendine itiraf etmekte çok geç kalmamış mıydı? Yine nefes almakta zorlanmaya başladı. Uykuyla uyanıklık arasında bocalayıp duruyordu. Silkinip kendine gelmeye çalıştı. Sendeleyerek ayağa kalktı, sanki yer ayaklarının altından kayıyordu. Eğildi, bir yerlere tutunmaya çalıştı. Yooo, yooo eğilmemeli, yukarılara erişmeye, yıldızlara tutunmaya çalışmalıydı. Çok mu geç kalmıştı? Kulaklarında babasının sesi çınlayıp duruyordu. “Verilenleri değerlendiremediniz, biri iki yapamadınız.” Gülümsedi. Düşünceleri netleşmeye başlamıştı. Sanki ufku açılmıştı, şimdiye kadar göremedikleri sınırsız bir şekilde beyninde şekillenmeye başladı. Başucuna bıraktığı suyu eline aldı, kana kana içti. Tekrar yatağına uzandı. Gözleri gökyüzüne takıldı, yıldızları seyrederken derin bir uykuya dalmıştı.

Saatler sonra uyandığında kafasında bir şeyler netleşmiş gibiydi. Pes etmeyecekti. Engeller onu hedefinden alıkoyamayacak, yıldıramayacaktı. Perdeleri açtı. Güneş içeri umut gibi dolmuştu. Birden neşelendi. “Rahatla!” dedi kendine, “Omuzların daha dik olacak, başın yukarıda yürüyeceksin. Kendine gelebilmen için bir düş mü görmen gerekiyordu. Herkes her zaman eşit mi ki bunu dert ediyorsun.”

Aynanın karşısına geçti, mutlu bir ıslık tutturdu dudaklarının ucuna. Traşını oldu, en afilli kıyafetlerini geçirdi üstüne. Kendinden emin bir şekilde çıktı sokağa. Ne yapacağını biliyordu. Kendisini daha fazla rezil etmeyecekti. Hayattan sürgün olmayacaktı. Bulunduğu ortamın ayrıntılarını yakalayacak, bembeyaz düşlerle uyuduğu rüyadan bembeyaz gerçeklerle kalkmış olarak hayatına bir = bir olarak devam edecekti.

Her zaman yıkık omuzlarla, göğsü yırtılırcasına öksürüklerle geçmesine alışmış olan mahalle halkı, hafif hafif esen rüzgârda uçarcasına yürüyen adamı görünce meraklı gözlerle birbirlerine bakakaldılar.

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Sanatın Doğuşu ve Çıkış Serüveni / Hasan Ali Çölük

Next Post

Sokaklarım Vardı / Ezel Altunışık

Fevziye Şimdi

Fevziye Şimdi

ÖZGEÇMİŞ – FEVZİYE ŞİMDİ İstanbul’da dünyaya geldi. Babasının görevi nedeni ile İskenderun’da başladığı öğrenim hayatını İstanbul’da tamamladı. İlkokul çağlarından itibaren edebiyatın her dalına ilgi duymaya başlayan Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi olan yazar; çocuk masalları, öykü, şiir, deneme türünde yapıtlar vermektedir. Yazar; 2012 yılında “Zümrüt Mimoza Şiirleri” adındaki şiir kitabını Zirve Yayınları’ndan çıkardı. 2015 yılında Baygenç Yayınları’ndan Arslan Bayır’ın yayına hazırladığı “Maviliklerde Sefer Etmek” isimli kitapta bir gezi yazısıyla yer aldı. Uluslararası Cengiz Aytmatov 4. Şiir Antolojisi’nde bir şiiriyle yer aldı. Baygenç Yayınevi’nden 2016 Ekim ayında “Doğa ve Bilge Kurbağa” isimli masal kitabı yayınlandı. 2017 Yılında 7. Kaygusuz Abdal Şiir yarışmasında “Ağlayamıyorum” isimli şiiriyle Güncel Sanat ödülünü kazandı. 2018 yılı Ocak ayında Baygenç Yayınevi’nden “Hayvan Masalları” isimli masal kitabı yayınlandı. 2018 yılı Haziran ayında Baygenç Yayınevi’nde 2. baskısı, 2019 yılı Mayıs ayında 3. baskısı yapılan “Kuşun Kanadından” isimli ortak masal kitabında iki masalıyla yer aldı. 2019 yılı 15 Haziran tarihinden itibaren “Efece Haber” internet gazetesinde yazmaktadır. 2019 yılı Ağustos ayında “Türk-Sırp Edebiyatçılar Buluşması Kitabı”’nda bir çeviri şiiriyle yer aldı. 2019 yılı Eylül ayında “4. Kıtalararası Genç Şiir İstanbul Festivali Kitabı”’nda bir çeviri şiiriyle yer aldı. 2019 yılı Ekim ayında Elfene Dünya Yayıncılık’tan “Yüzleşme” isimli öykü kitabı yayımlandı. 2019 yılı Aralık ayında 4. Uluslararası “Cemal Süreya Şiir Buluşması Kitabı”’nda bir çeviri şiiriyle yer aldı. 2020 yılı Aralık ayında “Dükkandan Dünyaya Gönlümüzce” isimli kitapta öykü ve şiirleriyle yer aldı. 2020 yılı Ağustos ayında “Benidorm İstanbul 2020 Türk Şairler Seçkisi”’nde bir şiiriyle yer aldı. 2021 yılı Mart ayında Unesco Dünya Şiir Günü İstanbul Etkinlikleri” Seçkisinde dört şiiriyle yer aldı. 2021 yılı Haziran ayında İmgenin Çocukları Yayınevi’nden Berra ve Hayvan Dostları isimli masal kitabı yayımlandı. 2023 yılında Kibele Edebiyat Antolojisi – 1’de bir öyküsüyle yer aldı. 2023 yılında İzan Yayıncılık’tan Bir Mısra Almaz mısın? İsimli bir şiir kitabı yayınlandı. 2024 yılı Ocak ayında “Dükkandan Dünyaya Mutluluk” kitabında bir yazısıyla yer aldı. 2024 yılı Ekim ayında “ “Dükkandan Dünyaya Mektuplar” kitabında mektuplarıyla yer aldı. 2024 yılı Ekim ayında Artshop Yayınevinden "Pıtırcık ile Kıtırcık ve Yaramaz Kuzucuk" isimli çocuk kitabı yayınlandı. 2024 yılı Aralık ayında Akdoğan Yayıncılık'tan "Bombi ve Masalcı Baykuş Nine" isimli çocuk kitabı yayınlandı. Evli ve iki çocuk annesi olan şair/yazar, bir Özel Eğitim Kurumunda öğretmen ve müdür yardımcısı olarak görev yapmıştır. Şiirleri ve yazıları Yazı Dükkanı Atölyesi, Yazı Dükkanı Akademisi, Şiir Akademisi, Çığ Dergisi, Edebiyat Galerisi, İz Edebiyat, Edebiyat Defteri, Yazı Atölyesi, Edebiyat Evi, Edebiyat Nöbeti, Yaşam Sanat, Papirüs, Güncel Sanat, Cumba Fanzin, Karakedi, Cüneyne, Nehirden, Efece Haber gibi değişik sitelerde ve dergilerde yayınlanmaktadır.

Next Post
Sokaklarım  Vardı / Ezel Altunışık

Sokaklarım Vardı / Ezel Altunışık

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Haziran 2025
  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Gördün Mü Susanı / Ali Kemal Alagöz
  • Güneşsiz Ayçiçek / Esma Obut Yokuş
  • Kadın Korkusu / Bekir Dalgıç
  • Hakikat Nazarı / Emine Işık
  • Felaketin Rengi / İrem Alkuş

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright 2023 - 2025 Haziran K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi All Right Reserved. Developer by Fedora Bilişim Teknolojileri İnternet Danışmanlık Hizmetleri Basım Yayın Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Bu sitede yayınlanan ses, görüntü, yazı içeren bilgi ve belge, hiçbir şekilde kullanılamaz, izinsiz kopyalanamaz. Tüm hakları K İ B E L E Kültür Sanat Dergisi Limited Şirketi'ne aittir.