• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Öykü

Tabak Çanak / Zafer Korkmaz

Zafer Korkmaz by Zafer Korkmaz
12 Mart 2025
in Öykü
0
Tabak Çanak / Zafer Korkmaz
0
SHARES
17
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Kıştan kalan serin rüzgarlar tepeyi çıkan iki genç adamın önünde başka bir diyara yolculuğa
çıkıyor. Günbatımını izlemeye gidiyorlar. Birinin elinde pipetten içmeye devem ettiği vişneli
meyve suyu diğerinin elinde ise takur tukur yediği bir paket fındık var. Biri uzun biri kısa
değil biri şişman biri zayıfta değil. Ama tezatlık var. Biri dokunmak istemediği ıslak bir hırka
gibi bedenini üzerinde taşıyor diğeri ise neşe dolu genç bir tay gibi koşmaya zıplamaya hazır
parmak ucunda yürüyor. Tepeyi çıkıyorlar nihayet, iki katlı, bahçeleri meyve ağaçlarıyla dolu
müstakil evlerin olduğu düzlükte aştıkları tepenin zamanı geriye almasıyla tekrardan bir karış
yükselen güneşe bakıyorlar. Tay gibi olan enerji dolu genç yakınlardan gelen tabak çanak
sesiyle irkilerek sesin nereden geldiğini anlamak için meyve ağaçlarının, çitleri örtsün diye
dikilen sarmaşıkların arasından bir mutfak görmeye çalışıyor. Islak hırka da duruyor onla
birlikte ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Diğeri gülerek konuşmaya başlıyor; “ne var biliyor
musun o çitlerin ardında? Okuldan döndü çocuklar, anneleri yemek hazırlarken babaları işten
gelene kadar televizyonun tadını çıkarıyorlar. Sonra yemek masasında akşam haberleri. Ne
sihirli saatler değil mi ne muhteşem bir ses. Metalin porselene hafifçe çarpınca çıkardığı ince
tını. Bir sayfa kapanır bunla bir sayfa açılır, gün batar, baban birazdan gelir, mutfaktan salona
sıcak tencereler taşınır. Ah yine nasıl bakıyorsun. Benim için öyleydi, kesin senin trajik
anıların vardır, baban anneni hiç dövmedi, ya da sizi terk etmedi. Biliyorum anlattın
çocukluğunu. Sende yaşamadın mı, kim bir bahar akşamı mutfağın açık penceresinden gelen
pilav tenceresinden ya da tabağa konulan çatal bıçaktan çıkan sesten etkilenmez ki. Çoğu
şeyde sana hak veririm bilirsin ama kabul et yaşamak güzel şey.” Islak hırka çıktıkları tepeden
geldikleri yola doğru bakıyordu, “bir şey dediğim yok, yoruldum sadece, bu tepede ne
yüksekmiş, ter içinde kaldım, keşke montları giymeseydik, en azından dönüşte yokuştan aşağı
ineceğiz. Bekleyecek miyiz burada, gün batmaz ki daha, baksana güneş aşağı inmiyor da
giderek yükseliyor sanki. Tamam artık dönelim.” Birbirlerini iyi tanıyor olmalıydılar, çünkü
söyledikleri başkaydı anladıkları başka.
“Dönelim, tepeye çıktık ya bir kere, her gün balkondan izlediğimiz tepeye, en azından ardında
ne var biliyoruz. Çocukluktan kalan tabak çanak sesleri.”

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Bade Sultan İle Mestan / Hacer Taner Bulut

Next Post

Kim Bilir / Ulviye Kara Akcoş

Zafer Korkmaz

Zafer Korkmaz

1993'de doğdum. Bir süredir buralardayım yani. Sevdiğim bir yazarın şöyle bir sözü vardı; " yanlış sapaktan çıktım ve geri dönemiyorum gecelerden birinde öldüm ben." Bir on yıl geçti bu hülyayla, bir on yıl daha geçmemesi umuduyla.

Next Post
Kim Bilir / Ulviye Kara Akcoş

Kim Bilir / Ulviye Kara Akcoş

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • RAYLARIN GÖLGESİ / GİZEM ENGİN
  • İçimizdeki Mia / Elif Kahriman
  • Çöl / Murat Halıcı
  • Masal / Murat Halıcı
  • Bir Ölümsüzlük Ütopyası;Parfümün Dansı / Kazım Aldoğan

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.