Bir sigaram kaldı bu gece.
Birikmiş hayallerim, yitip giden çocukluğum,
İki muhabbet kuşum,
Ve avuç içi kadar sevgim var elimde.
Oturmuşum bir sandalyenin köşesine,
Son günlerde başıma gelenleri düşünmeye başladım.
Sonra vazgeçtim.
Çünkü düşünmek bile yoruyordu insanı.
Hayat, müthiş bir yorgunluktu artık.
“Belki yarın daha iyi bir gün olur,” dedim içimden.
Usulca uzattım dudaklarıma son sigaramı.
Tıpkı kendimi yaktığım gibi,
Onu da yakmaya başladım.
Tek isteğim, sade bir hayatın içinde
Küçük ama gerçek mutluluklar yaşamaktı.
Oysa gün geçtikçe göğsümdeki ağrılar artıyordu.
“Yaşlandım mı?” dedim kendi kendime.
Zihnimde bitmek bilmeyen bir savaş vardı.
Bu savaş ne zaman sona erecekti?
Gerçekten savaşmak istiyor muydum hâlâ?
Neden bu kadar çabalıyordum?
Daha kaç cephe kazanacağım,
Kaçını fethedeceğim?
Anneme, yorulduğumu söylesem üzülür müydü?
Benim için savaşır mıydı?
Oysa ben herkes için savaştım.
Ama kimse benim için,
Bir kez olsun çırpınmadı.
Yoksa kazan
ılacak bir cephem kalmadı mı artık?..