Pek de iyi değilim
Ey hayat!
Hangi yerinde?
Nereye anlatayım?
Akıp gidiyor bir şekilde
Şehrin bir yerlerinde bir şeyler
Yaşam gibi
Konuşuyorlar çok şeyleri
Bense
Gece gündüz fark etmez
Suskunuyum şehrin
Dar geliyor altı taraftan
Etrafımı saran deniz
Kapılayım dökülsem okyanuslara dek
Halim de yok pek
Bir zamanlar bir şeyler yaparmışım
Bir zamanlar bir şeyler yaşarmışım
Rastlıyorum izlerine
Bazı duvarlarda
Bazı köşe başlarında
Anlatırmışım bir şeyleri
Gündüzleri ve geceleri
Şimdi
Dudağımda bir mühür
En bordosundan
Afilli
Ne söyleyesi ne konuşası var
Yeltense de nafile
Pas tutmuştur muhtemelen
Açsam
Tetenos aşısının tarihi geçmiş
Anında pasıyla keser
İyi değilim hayat
İyi olmaya bahanem de pek yok
Küçük günlük geçişlerde
An şükürleri diyelim
O da kendi namıma
Hayli nadir
Yorulmuşum evvelallah
Güzel yorulmuş yoğurulurken
İncinmis her yanım
Şuram kulunç
Şuram fıtıktan tutuk
Etlerim tas kesmiş
Ensemi kaldıracak hal kalmamış
Neye bölüneceğime karar verecekken
Kilometrelerce bölünmüşüm
Bacaklarım ödem
Tabanlarım su toplamış
Çamlıca’nın rûzgarı Kayışdağı’nınkine karışmış da
Saçımın bir teli oynamamış
İhanet etmemişim sözüme
İkrardan dönmemişim
Anca anlık hevesler parlamış da
Onlardan da o an geçmiş çekilmişim
Bir kuş savrulmuş üstümden
Kanatları kocaman
Yanında bir uçurtma
Karga koridorunda yürümüşüm
Şehirde bir şekilde geçip gitmişim
Gündüz ve gece
Susmuşum
Bir yol istesem senden
Var sayalım kurtuluş yolu
Ağzım paslı
Üstünde mühür
Yak desem mührü
Ki diyemez mühürlü ağız
Yanar dudaklar
Yine konuşamaz susar
Ben
Hem gece
Hem gündüz
Bir yerinde yine susar
An an
Anı
Böle böle yaşar