Yeni bir tarif öğrendin bugün, hemen ver fırına kendini
İçin içinden geçene kadar tut içindekileri, düşürme sakın
Hatırla, siper mi ediyordun diz çökmüş vücudun üzerinde ellerini
Yoksa dua mı ediyordun inandığın tanrıya
Anlattıklarına göre suratta bile kalabilir ayağının izi cani bir adamın
Çürükler kollarında, belki bir morluk üstünde gözünün
Soldurdular mı seni, yoksa ortasında mıydın şikeli bir dövüşün
Ah bir okusam deyip dururdun mutfağında dört dönerken
Oysa kaldı mı Ayten’in kızının çekiştirilmedik yeri
Gurbet ellere okumak için gittiğinden beri
Hem okusan ne olacaktın ki okuyup
Bu devirde ya komünist olurdun ya orospu
Ya okumayıp kaçsan
Her ikilemde para karşılığı sevişmen şart koşulurdu
Uçmaya kanadın olsa, kuyruk derlerdi
Elbet birilerine sallamış olurdun
Ne baban, ne abin, ne anan dururdu arkanda
Kocan arkanda bir kere durdu mu gebe kalırdın
Şimdi bağlamışsın beline köreltilmiş zihnini
Sığınağın mutfağındır, oysa kuşatma kuşatma sarıyorlar
Farkında değilsin, adını koyamadın daha
Sen ölmek istiyorsun, bak nasıl da yaşatıyorlar
Kararıyor gözlerin, elin gidiyor pencereye
Kapı çalıyor, kapı çalıyor, bırakmıyorlar
Gün gelecek, zeplinlerin türküsünde cennete merdiven dayayacaksın
Herkesin bildiği, herkesin duyduğu bir ses
Kaçmaya karar verdiğinde bir kavalcıyla karşılaşacaksın
O kavalcı ben olmayacağım, o kavalcı devlet de olmayacak
Ya hiçkimse çıkacak sen topuklarını kaldırmış koşarken o kavalcı
Ya da başka bir kadın kurtaracak seni kapatıldığın o evden