O odanın kapısı her açıldığında,
Girer hep bir çift yaşlı göz.
Ardından nefret, acı ve ziyan davetsiz.
Mutluluk ise kapıda kalır,
Bekler bir köşede çaresiz.
Çağırmasını bekler Ümidin.
Ümit, bir ümitle haykırır:
“Duy beni, çağırıyorum seni sensizlikle!”
Mutluluk bir hızır gibi belirir kapıda;
Bilenir kapıyı açmaya, ümidine kavuşmaya.
Nefret, acıysa dilenir kapının açılmamasına.
Ziyan ise arkada sessiz.
Mutluluk kavuşmanın ümidiyle kırar kapıyı,
Girer bir ölüm meleği gibi içeri,
Vurur bir çift göz ile nefreti ve acıyı.
Arkadakinin ziyanı ise kendisine.
Mutluluk kavuşur ümidine
Ve çıkar o eşikten ümitle el ele
Bir çift yaşsız göz ile.