• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Genel

Mide Psikolojisi / Elif Kahriman

Elif Kahriman by Elif Kahriman
19 Eylül 2024
in Genel
0
Gidişini Sevmek / Vasfi Öztürk
0
SHARES
7
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Sanki atmosferin üzerinde sıkışıp kalmış gibi nefes almakta zorlanıyordum, iki haftadır mide bulantısı ve kusmadan yataktan çıkamaz işe gidemez hale gelmiştim. “Bu neyin hastalığı böyle?” diye sitem ettim acıyla.

“Hazır mısın?” diye içeriden seslendi erkek arkadaşım, klimayı kapatıp pencereleri açtığını duyabiliyordum, hava sıcak olduğundan pencereleri ancak evden çıkınca açabiliyorduk.

Midem rahatsız olduğu için incelik edip beni yemek yemeye götürecekti ama dışarıya çıkacak kadar kendimi iyi hissedip hissetmediğimden pek emin değildim, belki temiz hava alsam midem hafifler diye düşünerek saçlarımı zor bela toplayıp “Hazırım” diye bağırdım.

Neredeyse bir buçuk hafta boyunca hastanede dört iğne atılmıştı kalçama ve kollarıma, ancak hala kusmaya devam ediyordum. Öyle ki mide bulantımın olmadığı zamanlarımı hatırlayamıyordum bile. Sanki artık ömrüm boyunca böyle kalacaktım, bu bulantı ile yaşayacaktım.

“Daha iyi misin sevgilim?” diye sordu Ercan. En az benim kadar endişeli olduğu belliydi, iki hafta boyunca beni yalnız bırakmadı, her şeyime koştu sağ olsun. Evden çıkamadığım zamanlar yiyecek içecekleri getiriyor beni motive etmek için elinden geleni yapmaya çalışıyordu.

Daha fazla üzülmesini istemediğim için midem bulanmaya devam ettiği halde “İyiyim, sanki biraz geçti.“ dedim. Özellikle benim için üzülmesini istemiyordum, çok fazla hastalığa özen gösteren biriydi başıma bir şey gelecek diye aşırı korkuyordu.

“Çok sevindim. Sana bir şey olsa ben ne yaparım, en değerli varlığım olduğunu biliyorsun, artık kendine dikkatli bak, böyle hastalanmanı istemiyorum“ Sıkıca sarılıp gülümseyerek alnımdan öptü, parfüm kokusunun ağırlığından kendimi tutamayıp tuvalete koştum ve tekrar kusmaya başladım.

Korkuyla kapıyı tıklattı.“ Eda iyi misin? Neden böyle oluyor ya? Tekrar mı hastaneye gitsek acaba.“

“İyiyim, iyiyim Ercan. Yüzümü yıkayıp çıkıyorum.“

Başım döndüğünden bayılmamak için yavaş adımlarla lavabodan çıktım, kıyamam kapıda endişeli gözlerle beni bekliyordu.

“İyiyim cidden, ne olur çıkalım artık.“

“Peki, elimi tutarak yürü olur mu?“

Kusmak iyi geldiğinden olsa gerek midem bir süre bulanmadı, Yol boyunca rahatsızlanacağımdan korkuyordum ancak korktuğum gibi olmamıştı, iğnelerin etkisi kendini göstermiş olmalı. Aslında doktorları da anlayamıyorum, hiçbir hastalığım olmadığını midemde sorun olmadığını söylüyorlardı, peki bu yaşadığım neydi? Enfeksiyon kapmış olabilirdim, belki de zehirlenmiştim, neyse ne düşünmek istemiyorum bunları artık, tek istediğim çabucak iyileşmek.

Arabadan indikten sonra lokantaya kadar el ele tutuşarak yürüdük. Havayı derin bir nefesle içime çekmeye çalıştım. Bir haftadır evdeydim ve insan yüzü bile görmemiştim. Her yer çok kalabalık, herkes çok renkli gelmişti gözüme. Boşluktan çıkmış gibiydi gözlerim, bir süre bulanık gördü yavaş yavaş her şey netleşmeye başlıyordu. İçeriye girip boş masalardan birine yerleştik, özellikle güneşi ve temiz havayı alabilmek için pencere kenarına oturmayı tercih ettim.

Garsonlardan biri yanımıza geldi ve siparişimizi sordu, midemden dolayı salata tercih ettiğimi söyleyince “Rejiminize dikkat ediyorsunuz sanırım.“ dedi, hafifçe gülüp “Hayır maalesef“ dedim.

Siparişlerimizden sonra garson masadan uzaklaşırken etrafı seyretmeye koyuldum, küçük bir çocuk kedinin kuyruğuyla oynuyor kedi kıpırdayınca çocuk kaçıyordu sonra tekrar kedinin yanına gidip aynı eylemi tekrar ediyordu, oldukça komik olan bu manzara karşısında kendimi gülümsemekten alıkoyamadım.

“Neye gülümsüyorsun Eda? Biri mi var orada? Erkek mi yoksa? “

“Ne alaka, çocuk var kedi ile oynayan ona gülümsedim.“

“Kesin, kesin öyledir. Zaten garsonla fingirdemelerinizi görmediğimi sanma, adamın ağzına düşecektin neredeyse. Bunları hep yapıyorsun sen ama defalarca söyledim de dinleyen mi var. Pencere kenarına neden oturduğumuzu bilmiyor muyum, dışarıya merakın hep senin.” Derin bir nefes aldı, “Neyse, buradan sonra nereye gidelim?” diye sordu.

Bir şey söylemek üzere tam ağzımı açacakken midem tekrar bulanmaya başladı ve acı bir inlemeyle karnımı tutup “Midem…” dedim.

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Evran / Hacer Taner Bulut

Next Post

Beyaz Orkide / Hüseyin Sert

Elif Kahriman

Elif Kahriman

Next Post
Beyaz Orkide / Hüseyin  Sert

Beyaz Orkide / Hüseyin Sert

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Ihlamur Kokusu / Müjgan Ersuna
  • Mutluluk; Elma Dersem Çık! / Derya Tanrıverdi
  • Yıllardan İsimsiz Biriyim / Ezel Altunışık
  • Sanatın Siyaseti, Siyasetin Sanatı / Hasan Ali Çölük
  • İçimize Gün Doldurmuşlar / Mehmet Deniz Yılmaz

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.