Bir kilo kiraz Metin.Tatlısından, irisinden
Bir tane de ÇETİN’e verdi. Eh işte öylesinden.
Ne yaptın diye sordular Metin’ e.
Çetin’ le kiraz yedik, dedi Metin.
Metin on dönüm bahçeyi çapaladı tek başına.
Bir kez de Çetin salladı çapayı, Allah için.
Sordular Çetin’ e ( Ne yaptın?) diye.
Metin’ le (Aha bu bahçeyi çapaladık!),
Dedi göğsünü gere gere…
Yük sırtındaydı Çetin’ in ağır mı ağır.
Metin hep arkasındaydı, hep kör , hep sağır.
Sordular Metin’ e (NASILSIN?) diye.
(Çok yorgunum!) dedi Metin ağlak sesiyle.
Emeklerinin vampirini besledi ömrünce,
Çetin’ in pabucu delik, ceketi yırtık.
Sefil mi sefil…
Metin’ in villası var, teknesi var.
Arabası var son model .
Kan emdi, kan kusuyor şimdi Metin.
Bu mudur hak ,hukuk, adalet dediğin?
Ne Metin olmalı şu hayatta, ne Çetin.
ULVİYE KARA AKCOŞ