Bir gece, kayalık tepede, kuru alıç gibi tek başına bir ihtiyar
Gülümsedi kar topu yiyen çocuğa.
Ölümü öğrenince bitecek devrim ihtiyar!
Uyandığımda bulamazsam başucumdaki pastayı,
İnanmayacaktım muz ile çileğin aşkına.
Bir sabah, kapı eşiğinde, aç karna yarı çıplak sigara içen bir delikanlı
Gülümsedi sokak başındaki kıza.
Kırılacak hayal mi kaldı delikanlı!
Haliyle anaçlığı tutacak,
Evlenip adınla sesleneceğim çocuklar yapacaktım.
Bir öğlen vakti, cami avlusunda, ağzında şeker yalınayak bir çocuk
Gülümsedi namaz kılan ihtiyara.
Hesaplı delilik olmaz çocuk!
Avucumda dua gözümde yaş
Hakkın rahmetine kavuşacaktım.
Bir akşam, hem sanık hem tanık, gülümsedim meşum bir tiyatroya.
“Kadınlar tene değil, ruha aşık olurlar!” dedi kadın.
“Ben inanç adamı değilim, gider güzel Esmeralda’nın aşk güllerini toplarım.” dedi adam.
“İstersen sokaklara haykırayım seni sevdiğimi.” dedi kadın.
“Şeytandan tek bir arzum var, o güzel Esmeralda’nın kızıl saçlarını yeniden okşamak…” dedi adam.