Annelik nedir bilir misiniz? Annelik kadının duyguları, hormonları, fiziki yapısı, tüm varlığı ile onun sevgi ve ilgisine muhtaç olan evladını en iyi şekilde yaşatma isteğine verilen isimdir. Anne daha karnında bir tohum iken koruyup kollamaya başlar evladını. İç dünyasından gelen yaşatma ve sevme arzusu, kendinden önce evladını düşünme duygusu nerede olursa olsun dünyanın her yerinde bulunan annelere has davranışlardır. Evlatları söz konusu olduğu zaman dağlara, taşlara, duvarlara, en tehlikeli silahlara bile kafa tutarlar. Yeryüzünde bulunan tüm canlılarda annelik sıfatı aynı özellikleri taşır. Yaşat, koru, sev, onun için en iyisini iste. Bir annenin yüreğini bitiren evladının acı çekmesidir.
Yeryüzünde bazı anneler bu duygular, düşünceler altında eziliyor, yürekleri pare pare oluyor. Gözyaşları kan kırmızısı, kırmızı mürekkep ile tarih yazıyorlar. Tencerede gözyaşı, tava da hüzün, pencerede ölü kuşlar, sağ kol var, sol kol yokken çocuklarının karnını doyurmaya ve yaşatmaya çalışıyor. Kimsesiz değil; sahibi Allah olan ülkesinin güzel yürekli, imanlı anneleri, Allah’a teslimiyeti tam olan sınavı ağır anneler. Yüreklerindeki ışık ile tüm karanlıkları aydınlatacak kadar aydın, cesareti ile tüm korkaklara korku salacak kadar güçlü, şükrü ile tüm dünyayı doyuracak kadar tok anneler.
Kudüs anneleri, sahipsiz değil sahibi Allah olan diyarların bekçileri. Evladını doğururken bu uğurda kurban edeceğini bile bile doğuran analar. Tam da yüreğinin derinliğinde evlat acısı hiç dinmeyen, içinde bulunan imanla evlat acısına dayanan, cenneti ayağı altına almış güzel anneler. Tüm dünyanın sağır olup çığlığını duymadığı, evlatlarını aç ahirete gönderen, enkaz altından sesi duyulmayan, suçunu bilmediği ciğerparesinden ayrı kalan anneler. Taş ile merminin, taş ile bombanın, taş ile dünyanın savaşı ortasında canı yanan, Kudüs gibi bir emanete sonuna kadar sadık kalıp; yıkılsın yenisini yaparız diyerek evini bu uğurda feda eden, büyük oyunların en çok canı yanan kahramanları. Nasıl anlatılır bilinmez. İnsanların en şereflisi iken insanımsı hayvan yerine konulan analar. İnsan hakları şemsiyesi delik çıktı yağmurda bıraktık, ıslandınız. Çocuk hakları coğrafya seçti, sınıfta kaldık. Sözde korudu dünya sizi, evlatlarınız namerdin kurşunu ile ölürken kahvemizi yudumladık.
Zalimin zulmü yaman oluyor. Taptaze körpecik yavruları demir parmaklık ardında, suçsuz, günahsız… Gidenin eskisi gibi dönemediği, kayıp hayallerin bir daha bulunmadığı, evlat kokusu yerine kan kokusu kokan sokakların, ocakların anası onlar. Ah, ana yüreği tarumar oldu yuvalarınız. Oyuncaklarla oynaması gereken evlatlarınız bombalarla oynuyor. Küçük bedenlerini tonlarca ağırlıkta silahlara siper ettiler… Vatan derdine, vatan uğruna öldü bebeler. Anaların yüreği vatan uğruna yandı. Vatan derdi var ya bu vatan derdi; kaç evlat gitti uğruna, kaç annenin yüreğinde kandan güller bitirdi? Tüm bu acılar, çığlıklar, feryatlar içinde yüreği imanla dolu sesler yükseldi dünyaya karşı :‘’Allah bize yeter, O ne güzel vekil’’.
Utanıyor dünya Kudüs annelerinden, utanıyor Müslümanlar. Bir avuç annenin acısı griye boyadı dünyayı. Kimi uyandı sizinle, kimi daha da bataklığa doğru gidiyor. İkiyüzlülüğün, şeytanlığın, Makyavelizm’in arşa kadar çıktığı bu devirde yüreği ile dünyaya insanlık dersi verdi Kudüs anneleri… Temizler mi dünyanın kirlerini gözyaşlarınız? Temizler mi Kudüs’e uzanan kirli elleri? Temizler mi sessiz kalan vicdanları?’’ Çocuğum elimden aç kaydı gitti, yetmedi mi dünya?’’ Sorularına cevap verebilir mi ikiyüzlüler? Ah, Kudüs anneleri siyonistlere tek başına kafa tutan yürekleriniz, cesaretiniz, dayanma gücünüz, Allah’a teslimiyetiniz ile bu karanlık çağın Hazreti Aişe’si, Hazreti Fatıma’sı, Hazreti Hatice’ si sizlersiniz. Kudüs anneleri, Kudüs’ü evladından öte bilip koruyan yürekli anneler. Kudüs’e feda olsun canımız, kanımız, malımız diyen Kudüs’ün imanlı anneleri.
Mescidi Aksa üşüyor değil mi sizsiz. Evladını koruyan analar gibi korumaya çalıştınız Kudüs’ü. Bakmayın siz kadın hakları, insan hakları, çocuk hakları kelimelerinin süslü ama boş olmasına… Allah size yeter, O ne güzel vekil. Yakındır ama zalimin zulmünün biteceği günler yakındır. Yanan yüreklerin söneceği günler yakındır. Medeniyet maskesi düştü artık. Kötü kötülüğünü yaparken Kudüs, Mescidi Aksa, yer, gök, bu dünya sahipsiz değil… Karanlık, soğuk, aç susuz, kan kokulu gecelerin ardından doğacak güneş yakındır. Gri olan gök maviye boyanacak, küller savrulacak üzerinizden, temiz gelecek yakındır. Allah sizleri korusun, ellerinizden öperim Kudüs’ün yürekli anneleri. Allah size yeter, O ne güzel vekildir.