Nihan:
-Ne çekici, ne karizmatik bir çocuk şu Asef. Dur bakayım kirpikleri tıptı tıpkı neyse…. Ah saçları, ah o saçları rüzgârda hafif yana yatması o kadar hoşuma gidiyor ki… Âşıksın kızım Nihan sen bu çocuğa. Hem de sırılsıklam…
Acaba o da benimle ilgilenir mi? Bana bakar mı? Öf! yeter artık. Onun benimle ilgilenmesini sağlamazsam bana da Nihan demesinler. Dur bakayım. Bir aşüfte geliyor. Evet, evet Asef’in yanına gidiyor. Ona bir şeyler anlatıyor. Yok, yok bir şeyler soruyor sanki. Orospunun etek boyuna bak hele. Ayağında çorapta yok. Anasının topuklularını mı giymiş o? Neyse neyse Asef soruya ilgisizce cevap verip kızdan uzaklaşıyor. Kız dımdızlak kalıyor olduğu yerde.
Ya kızım istediğin kadar eteğini yukarı çek. Asef senin gibilerine bakmaz! Bakmaz diyorum.
Edebiyat dersi var. Anam, adam da çok cins hani… Şimdi ders çekilmez. Failatun faulün…
Bu dersi şöyle böyle atlatıp diğer derse hazırlanayım. Asefle ortak dersimiz matematik. Matematiği oldum olası sevmem ya Asef’e dua et matematik.
Bak sen şu gelen bizim Fadime değil mi? Evet, evet ta kendisi. Onun devlet okulunda ne işi var? O böyle okulları keneften sayar be. Dur kızım, babası iflas etmiş, ölmüş ya da onları terk etmiş olamaz mı?
Fadime de güzel kız hani. Asefe iş atmasa. Belli mi olur.
O da ne Asef geliyor. Ayaklarımı hissetmiyorum. Vücudum terden sırılsıklam. Acaba ter, gömleğimden çıktı mı? Kokuyor muyum?
Asef:
-Nihan geçen hafta matematik dersine giremedim. Sen girdiysen bana notlarını verir misin?
Nihan:
-Ta ta tabi, tabi veririm.
Sen iste canımı bile veririm. Neden gidiyor şimdi. İnsan iki dakika laflar. Ne bok yemeğe gidiyor şimdi. Veririm dedim işte. Bi bi teşekkür et, bi yüzüme bak. Bi gözüme bak be…
Bakıyorum da bu çocuk hiçbir kızla ilgilenmiyor. Gözü yükseklerde sanırım. Bizim gibi kenar mahalle kızlarına tenezzül etmiyor demek ki.
Bak bak sen! Kara kuru Necla’ya da bak hele. Nasıl da kıvırtarak geçti Asefin önünden. Yolarım ben bunu be.
Asef Necla’ya da pas vermeden tırıs geçti. Helal sana!
Fadime:
-Aman ne garip bi okul bu böyle. Ne diye bizi terk etti ki babam olacak namussuz. Sus, bilmiyormuş gibi konuşma kendinle. O orospunun peşinden gitti ya işte. Nefret ediyorum erkeklerden. Hele üniversiteye bir kapak atayım. Hayatımı yaşayacağım valla.
Aaa! Şu kız bizim okuldan atılan Nihan değil mi? Dur şuradan sıvışayım. Görmezden gelirim. Onunla uğraşamam şimdi.
Nihan:
-Nasıl da görmezden geliyor aşüfte. Çok meraklıydım senin selamına. Kaknem.
Necla:
-Şu Asef ne hoş çocuk. Valla her gece rüyalarıma giriyor. Tam beni öpecek annem giriyor aramıza. Rüyalarımda bari rahat bırak, be kadın.
Neymiş okuyacakmışım. Okumazsam onun gibi elin boklu tuvaletlerini temizlermişim. Ne karı ya, şu anam.
Asef beni alıp kaçırsa şu evden. Anamdan da, sümüklü kardeşlerimden de kurtarsa. Yoluna kurban olurum ben onun.
Asef:
-Şu okulu bir an önce bitirsem. Valla üniversite falan umurumda değil. Hoş babam yükseğini yapmalısın diye ısrar ediyor ama…
Memurlukta para yok be baba. Senin gibi üç kuruşa talim edemem ben. Ben iş adamı olacağım. Mustafamı da alıp uzak ülkelerde gideceğim. Mesela Hollanda. Orada erkek erkeğe evlenmek yasalmış.
Evet, ya bunu daha önce neden düşünmedim? Bekle bizi Hollanda…