Yarın ölecek olsan, bugün razı mısın kendinden? Bitmek bilmeyen bir serüven… Her yıl bir yaş daha büyüyorsun ama artan tek şey yaşın olmuyor. Neden kimse artan sorumluluklardan söz etmiyor? Yaşadığını sanarken hep daha dibe batıyorsun. Bir yerde o ışık var biliyorsun, bazen yaklaşıyorsun ama sadece ıskalıyorsun. O doğru karar asla verilemiyor. Sorgulamayla geçen günler, dalgın zihinler, susmayan sesler…
Yaşıyorsun ama neden? Sen bulabildin mi cevabını? Ben çok aradım ve hala arıyorum. Belki de bir cevap yok ortada. Ama bu demek değil ki ben aramaktan vazgeçeceğim. Hem nasıl yaşar bir insan? Aramadan, sorgulamadan, sormadan. Asıl soru bunun bir gün bitip bitmeyeceği. Herkese olmuştur bu. Senden daha büyük biriyle konuşursun ve görürsün ki hala verilen bir savaş var. Eee der insan, eee bir yerde bitmesi gerekmez mi? Gerekse de bitmiyor demek ki. Bir yaş alıyorsun, bir sorun daha çıkıyor, sonra bir daha, sonra bir daha… Demek ki diyorsun, tamam sorun bende değil. Ama sen de çok iyi biliyorsun ki sorun sende. Nedir bu memnun etme çabası? Nedir bu bitmek bilmeyen sorgulama? O zaman tekrar soruyorum sana. Yarın ölecek olsan, bugün razı mısın kendinden? Belki de düşünülmesi gereken sadece budur. Yarın ölecek olsam, bugün diyebilir miyim yaşadım? Diyebilir miyim kendimi mutlu ettim? Muhtemelen hayır. Birileri hep benden önce geldi. Şimdi onlar o kadar ilerledi ki ben geride bir başıma kaldım.
Belki yürüdüğün yol, belki yaşadığın hayat, belki de ailen. Birileri seni bu hale getirdi ve belki de sen hiç çabalamadın. O zaman burada senden başka suçlu var mı? Belki evet belki hayır. Bunun kesin bir cevabı yok tıpkı bu sorunun aslında bir önemi olmadığı gibi. Bir soru var sadece kendine her gün sorman gereken. Yarın ölecek olsan, bugün razı mısın kendinden?



