Tortulaştı bende savaş yılları,
Yokluk ekinleri toprağa kazındı.
Volkanlar suya geldi,
Ormanları ve kuşları kuruttu.
Elif’i de unuttum zulmün kahrından,
Renkler silindi büsbütün yâdımdan.
Her şey hurda, her şey pert,
Mahir bir toplayıcı lazım acilinden,
Var mı bildik bir usta?
…
Aziz yalvaç havarilerini,
Anahtar ve kilit diye överdi.
Heyhat onlar artık kötülüğe anahtar inadına,
Hak harmanı çoktan yürüdü Kuddusi kırından.
Maymunlar getiriyi suskunlukta buldular,
Kutsalları sömürmekte ama çok hırslılar.
Bire milyon veren pazara and içtiler.
Söyle ey çoşkun hatip Bölükbaşı!
Vasatındaki maymunlar da mı böyleydi?
…
İnadına yüksek kaldırım taşları,
Lastikleri yarıyor, kaportaları eziyor.
Narasıyla boğan süpürge,
Pisliklerini saçmayı bırak.
Sen de maymunlar gibi lâl ol bir,
Yaramazlar bulutlardan düşmesinler.
Kağnıların pabuçları yağsız zira,
Kaç haydut seline tutuldu yaşlı karga,
Noktalar artık hepten ünlem harmanda.
…