Çalışır, para kazanır, katkı sağlar eve
At biner, ok atar, top oynar, güreş tutardır
Bihakkın tamamlar verilse hangi göreve
Görürüz; kuşkusuz her sâhada onlar vardır
Her coğrâfyâda, her kültürde ve her zamânda
Devletin başında, bir hükümdârın yanında
Sosyâl ve siyâsî hayâtın tam ortasında
Kâbiliyetleriyle her kalıba sığardır
Hor gözlerle bakar öz çocuğu annesine
Kocası cinsiyetinden dolayı eşine
Kimi zamân bir köle, kıymetsiz eşya, bir nesne
Söz hakkı vermeyerek cemiyetten kopartır
Oysa; anne, teyze, hala, abla, bacı, kardeş
Evdeş, yoldâş, sırdâş, her hâliyle onlar bir eş
Öteki yarındır; helâlleş, vebâlin; yüzleş
Destekçindir, ağartır yüzünü, iftihârdır
Kadın; dikiş diker, kumaş dokur, keçe yapar
Çocuk bakar, temizlik yapar, her işe kaçar
Yemek pişirir, muhabbet yapar, neşe saçar
İdârecidir, evinin hâkimi onlardır
Kadınlar; İlâhî aşkın çile basamağı
Zevk, heyecân, tutku, inanç yaşamağı
Bir çiçeğin yaprağı, bir memleket toprağı
İnsân, âile, cemiyet, devlet, yârınlardır
Görmek, duymaktır, dokunmak, koklamak ve tâttır
Hîstir, ma’nâ, câna cân veren rûhtur, hayâttır
Dargınlık, inşirâh, yorgunluk, istirâhattır
İnsândır zîrâ; denemez dört mevsim bahârdır
Resim, mîmârî, müzik, edebiyât, heykeldir
Tiyatro ve sinemadır, oprera, baledir
Toplumu güzelleştiren, şekil veren eldir
EBEDÎ der: Kadınlar, kadınlar, kadınlardır…