Eski yıllarda; canlı varlıklar içinde bulundukları şartlara ne kadar kolay uyum sağlıyorlar ise o kadar zeki kabul ediliyorlarmış. Bu düşünce ne kadar doğru olabilir? Karada yaşayan bir hayvan, suya atılsa veya havada asılı bırakılsa; bulunduğu şartlara uymak için yüzmek ya da uçmak için fiziksel özellikleri olması gerekmez mi? Bu soru aklımızın bir köşesinde dursun.
İnsan olarak; bu değerlendirmeyle, artık sınıfta kalırız. Zaman hızlı akıyor. Bilimin gelişimine ayak uydurmak çok zor. Yakınımızda gerçekleşen savaş beklenildiği, hesaplandığı gibi gitmiyor. Henüz denenmemiş silahlarla dünya yeni tanışıyor. Bu günün çocukları, duruma yetişkinlerden daha kolay adapte olacaklar.
Çocuk mantığı düz çalışır. Yılların kazandırdığı bilgi ve duygu birikimi , yetişkin insanın düşüncelerine sınır koyar. Bilgi, kontrollü bir şekilde kazanılmalı, mutlaka akıl süzgecinden geçirilmiş olmalıdır. Hızlı ve kontrolsüz kazanılan bilgi, davranış değişikliğine ve onarılmaz hatalara yol açar.
Çağımızın sorunu işte bu. İnsanlar daha yeni bir bilgiyi hazmetmemişken, yeni davranışlara adapte olamamışken yeni bilgi dalgaları geliyor, teknoloji hızla gelişiyor, değişimin hızına yetişilmiyor.
Bilgi; geçmişi öğrenmek, geleceğe hazır olmak için gerekli. Dünkü bilgiyi kullanarak bugünü kotaramayız. Dünkü bilgi, bugün kullanmak için değil, aynı hataları bir daha yapmamak için kullanılmalı. Ne yazık ki; lider konumunda olan yetişkinler de; sıradan insanlardan çok farklı değiller. Atılan adımlar, verilen kararlar, izlenen yollarla düze çıkacağımızı düşünenleri büyük hayal kırıklığı bekliyor. Hele bir gelişmiş bir teknoloji hakimiyetiyle değil de; dualarla tekbirlerle yola çıkıldıysa. Bunu islam dünyasını eleştirmek için yazmıyorum. Çünkü, gayri müslim güçler de aynı kafada…
Basit bir örnek;
Çocuk; Babacığım, bu güneşi, gölgeyi, yediğimiz yiyecekleri, içtiğimiz suyu, dağları, ormanları bize kim verdi?
Baba_ Elbette Tanrı verdi oğlum.
Çocuk; Peki dedemin saçları döküldü, kardeşimin bir bacağı yok? Onları kim yaptı?
Baba; Onları da Tanrı yapıyor oğlum.
Çocuk ;Sana bir de(Tanrı neden görünmüyor?) diye soracaktım ama, şimdi anladım. Ben de olsam görünmezdim. Bunları yapan sen olsan, görünür müydün?
İnanç ve teknoloji bir arada olamıyorlar. İkisinin yeri ve yolu apayrı… İlki yürekte diğeri sahada!