Gûya bayram ediyor insanlar
Yitmiş akide şekerleri
Zaten hiç sevmem ki
Sevdiklerimi de ölümsüz severim
Ölmeye doğduğumu unutmuş yaşarken
Ölüm ani
Nasıl
Neyle gelir bilinmez
Ama derler ya
Gitmeden görürler sevdiklerini
Belki rahatça yola çıkmak için
Ya kalan sevdiklerini neylerler
Derin bir uyku
Toprağın yatağında
Tahtadan nevresimler
Duyulduğu umulan göğe gider
Onsuz ilk gündür
Onsuz ilk bayram
Oysa bunları başka şeylere kullanırdık
Şimdi yeni anlamlarına
Umulmayan ve onulmayan ölümle kavuşurlar
Ne şekerini istersin bayramın
Ne selamını misafirin
Yitip gidene ağlarım
Ağlarım vedasız gidişlere
Ki hiç veda etmemezlik etmezken kimseye
Anlamını bilmediğim ölümlülükle
Anlanır veda edemeyişlerin eksikliği
Ki ertesi güne randevu vardır
Ama mezarlığa değil
Mezarlıkta değil
Gitmekle kalmak arası bir çıkmaz sokakta
Senaryosunu çözemediğim bir filmi
Yarı uykulu
Tepkisiz izlemekteyim
Ya çığlık çığlık isyana
Ya derin uykuya meyilliyim
Kayıp bir çağın başlangıcına yürüyen
Kapkara bir gölgeyim
Oysa demincek…
Şimdi kayıp yıllara mı
Kayıplara mı
Bu ahım
Bu dünyada misafir
Dünya çevresinde dönen
Sağır bir mihmanım