
İşte bir güz günüydü
Sadece terk edilen
Ve sigara dumanı tütüyordu geceye
Sistemli bir oyun
Amerikalı Rusya Çin
Din
Hafiften bir meltem esiyor
Sahilde turistler sadece geziyorlar
Onlar bile bir şey alamamanın şaşkınlığındalar
Yerliler gibi
Fiyatlar almış başını yurtdışına gitmiş
Sonra gülüşün geldi aklıma*
Kıpkırmızı kahverengi
Esen rüzgâr seni hatırlatıyordu yüreğime
O sırada
Fakir fukara tek eğlencesi olan
Televizyon başında
Saçma sapan programlarla
Uyuşturuluyordu, düşünme merkezleri siliniyordu
Martı çığlıkları dalga seslerine karıştı
Ve ben bir sigara yakıp seni düşünüyorum
Okyanus ötesinden doğal gaz alınırken iki katına
Doğal kaz üretiliyordu memleketimde
Sorsan hepsi mutluydu
Bir ben mi mutsuzdum terk edilmenin hüznünde
Aldıkları üç kuruş maaşlarla birde geçinebilselerdi
Birde geçine bilseydik seninle
Bukleli gülüşlerini düşünürken
Emekliler kadınlar
Halk ekmek kuyruklarında
Akşam güneşi denizin üzerindeydi batıyordu,
ülkemde
Yıl İki bin yirmi beşti
Memleketin talan haberleri mecliste
Beşli altılı da zengin multi milyonerdi
Her sokakta kara çarşaflar sarıklar mülteciler
Evlerin içinde televizyonlar
Duvarda asılı hiç ellememiş okunmamış kitaplar
Denize karşı otururken birde kahve söylüyorum
Elimdeki şiir kitabının içindeki dizelerde seni arıyorum
Meltemlerin esintisinde kokunu
Ya memleketim
Yangınlar ve ormanlar bitmişti
Alınmayan satılan yangın uçakların
Artık g si yoktu **
YA NIN uçakları** vardı sarayın
Sayısın ne önemi vardı
Kaç gün kaç bin yıl uzaktaydı gülüşün
gözlerin
Gözleri doymak bilmiyordu
Rabbena hep bana diyorlardı
Sokak hayvanlarını da nasibini almıştı
Otuz günü bile beklemeden katlediliyorlardı
Can kaybı yok yalanı tekrar ediyordu
Benimse canım burnumdaydı
Kahvemden bir yudum alıp
Gözlerinin gülüşüne daldıyorum
Düzen tarafından
Düzeltilen maaşlarıyla emekli ve çalışanıyla
Sırada köylünün tarlası merası
Bir KHK işti
Ne Kazdağları
Ne Samandağ’ı ne Akbelen kaldı
Ne de gürül gürül akan dereler
Ya sen
Şimdi nerelerdesin
Kıpkızıl saçların nerede
İçimden dedim ki*
Yine gelsen yine severim seni*
Dağ taş siyanür havuzuydu
Televizyonda göstermiyor
Kara Afrika değil
Kapkara bir ülke olduk
Dağlar taşlar ovalar maden sahası
Liç’den de nasibini almaya başlamışlardı çalışanlar ölerek
Çocukların geleceğini çalan sınavlar
Onların gelecekte değil iş
Su bulması bile hayal olacaktı
Ya muhalefet
Gizli çok gizli
Bilgilerle içeriye attılar rakiplerini
Kenardan pis pis gülüyor
Belki de oynuyordu
Eski yandaş rakibi
Kahvem bitmişti
Güz dikenli bir çiçekti
Bakalım
Kış kışlığını yaparken
Yapacakmı? … ……
Biten sadece güz günü müydü?
Kalkıp yürüyorum umarsız
İyot kokusu martı çığlıklarına karıştı
Denize karşı okkalı bir küfür ettim
gelmişime geçmişime
Şaşkın bakışlı turistlerin arasından
Kalabalığa karıştım
kayboldum
Allah başımızdan eksik etmesin futbol topunun,
Topunun
Yoksa
Ne yapardık biz?
seyrederdik tabii
Televizyon seyreder gibi
Memleketimi
HÜSEYİN SERT
*Cemal Süreya
** Sunay Akın

