Gönlümün karanlığına bakışlarını bandırdım
Ruhumu emiyor bu özlem
Yeni doğmuş bir sabinin susamış dudaklarıyla
Her bir gülüşün hücrelerime eklenir gibi
Kucağımda aşkla kokladığım bir koku misali….
Şimdi şiir üfle nefesinden yüreğime
İçimde tozlanan tüm sözcükleri yıkasın nefesin
Öznesi k’ana bulanmış cümleleri yıka nefesinle
Şimdi düşünüyorum da
Ne çok ağrılı bir ses özlemek….
Ey benim yüreğimi teyakkuza geçiren yâr
Gamzelerimde onca cesede rağmen yüreğime çiçek ektiren
Tüm rutubetli satırlarım arasında seni bana bulduran bir güneş misali
Kirpiklerinin arasında yer almak…..
İçimi bir ur misali kemirse de özlemin
Talibim senden gayrı gelen her cefaya
Hüzne boyanmış duvarlarımı
Maviye çaldı varlığın
Acımın telaşında ilaç gibisin yüreğime
Hüznümün tüm mevsimsiz sabahları aşık oluyor sana
Sensiz geçen her an her şey anlamsız
Her nefesimde biraz daha eksiliyorum senden
Ve sen yoksun ya ben yoksun….
Çıkıp gelesim var sana
Sana biriktirdiğım hasretin yumağını avuçlarına bırakmak için
Yokluğunda döktüğüm gözyaşlarımı sana sunmak için
Siyah saçlarımı özlemin eşiğinde berdel edip tel tel göğsüne bırakmak için….
Öyle ya
Anadan üryan olarak konmak istiyorum bir kelebek misali göğsüne
Yüreğinde dinlenip
Sesinin her tınısıdan içip
Omzunda başım ve saçlarıma değen masum ellerinden öpüp
Teninin kokusunda kaybolup
Sabahın ilk ışıklarında beni sarhoş eden kokunla uyanmak….
Dedim ya özledim öyle böyle değil
Yazdıklarım kendi ruhunu arayan ve bulunca bulanmak isteyen bir ruhun acziyetidir…
Ve eğer bunun adı kara sevdaysa
Ve kara bir leke ise
Ben bu lekeyi alnımda gururla taşıyor olacağım….
Dekolte gibi işlenmiş göğsüme gülüşlerin
Dökülüyor yaprak yaprak papatya kokan tenime
Kaburgalarımda büyüyen yolculuk misali
Özlemin uzuyor tenimin her kıvrımında
Ruhumun her sokağını işgal edercesine…
Gel topla imgelerini ey benim çağlayan yüreğim
Beni kendime karıştır
Öp özlemin ses tınısından….