Buradan oturup izlemek seni, yoruyormuş insanı
Biteceğini bilip de çalacak son zili beklemek
Elinde son duraktan çaldığın test kitabıyla
Hayal meyal bir şeylerin farkına varmak
Duvarın mavisini, beyazını ve her kirini bilmek
Oturduğun her satırı, her sırayı ezberlemek yoruyormuş
Garip olan da şu ki en köşede tozlu kalan malların
Kuyunun dibinde yosunla kaplanan taşların
Yokluğunu bilmenin verdiği acıyı örtemediğin anıların
Resimlerinde çizgisiz duran zamansız dakikaların
Senin elinden kaçmış bilincin fethettiği tüm toprakların
Bir bir gözünün önünden geçer buraya oturunca
Harbiden yoruluyormuş insan, buradan izleyince seni
Bu yolun tüm kıvrımlarını gözü kapalı görmek
Sararmış her tabelanın ismini bilmek yoruyormuş
Bi’ hoşça kal demeden öylece gitmek çok koyuyormuş
Yaraların tutmuş kabuklarını tekrar soymak acıtıyormuş
Ciğeri en çok da umursamıyor gibi yapmak sıkıştırıyormuş
Peki, nasıl dayanacağım ben buna, sensiz bir hayata?
Nasıl uyanırım seni bilmeden sabahlara?
Nasıl izin verebilirim bu odadan ebediyen ayrılmana?
Oturup da nasıl seyrederim senin gidişini arkandan?
Gideyim desem ayrı bir tasa, nasıl bırakırım seni arkamda?
Seni bu dört duvara, dağa, taşa, kuşa nasıl yâr ederim
Korkuyorum biliyor musun belki unutursun beni
Silinir ismim dağlarından, sohbetim aklından diye
İzi kalmazsa hecelerin raflarında bizden geriye
Kalbine ektiğim çiçeklerim susuzluktan kurursa diye
Bu kokuyu unutup da başka çiçeğe konarsın
Olur da bir gün bavulunu toplayıp da göçersin benden diye
Gözyaşlarımın sebebi sensin de sileni sen değilsin
Bu hasretin ateşini yakan değil de harlayanı sensin
Gel desem sanki koşacaksın gibi evi barkı toparlayan bendim
Bendim, bendeki esirleri pazarlık etmeden azat eden
Şimdi fethedemediğim toprakların gazisi olarak kaldı adım
Ne ettiysem de yüreğimdeki sancağını söküp kaleni yıkamadım
29.04.2024 Pazartesi 14.55
Kitap: Psikolog Şaire Düşmandır
Yazar-Şair: Beytullah Yağız