• Destek
  • Üye Ol
  • Yazar Girişi
  • Abone Ol
0 553 423 00 17 kibelekulturs@gmail.com
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol
No Result
View All Result
Kibele Kültür & Sanat Dergisi | Hayatı Doğuran Sanat  |  Hatice DÖKMEN
No Result
View All Result
Home Genel

Dünyanın Yazılı Kaynaklarındaki İlk Şairi Bir Kadın Enheduanna ( M.Ö.2300 -?) / Ayten Mutlu

Canel Işık by Canel Işık
15 Temmuz 2024
in Genel
0
Dünyanın Yazılı Kaynaklarındaki İlk Şairi  Bir Kadın Enheduanna ( M.Ö.2300 -?) / Ayten Mutlu
0
SHARES
66
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Enheduanna, adı ve ürettikleri tarihe geçmiş olan, yazılı olarak şiirleri bulunan dünyanın ilk yazarı ve şairidir. Yeryüzünün bilinen ilk imparatoru olan Agade kralı Sargon’un kızı  ve bir ay rahibesiydi. Agade imparatorluğu, toprakları Akdeniz’den Pers ülkesine kadar geniş bir alanı kapsıyordu. Sargon, yazılı kayıtların ışığına yansıyan tarih öncesi çağların loş karanlığında görünen ilk ve en önemli liderdir. Erken ilk bin yılda, çivi yazısıyla tabletlere kaydedilerek günümüze ulaşan şu sözlerin, Kral Sargon’a ait olduğu kabul edilmiştir:  “Bana gebe kalan kutsal annem, beni gizlice dünyaya getirdikten sonra, hasırdan bir sepete koymuş ve kara sakızla her yanını ziftlemiş ve nehre emanet ederek akıntıya bırakmış. Nehir beni bir çiftçi olan Akki’ye götürmüş. Akki beni oğlu olarak yetiştirdi…Bahçıvanlık yaptığım sürede ve elli dört yıl süren krallığım boyunca Tanrı İştar beni sevdi ve korudu.” Sargon’un kişisel özelliklerinin ayrıntılı olarak anlatıldığı bu metinlerde, ayrıca yazar olan kızı Enheduanna’yı da karakterize etmektedir. Şairin kişisel tarihi, hayli yüksek derecede politik şiirlerinden anlaşılmaktadır. Şiirlerindeki kozmik vizyon ve etiksel izlek. İsaiah’ı çağrıştırır. Şiirlerinde Sümerlerin sevgi Tanrıçası İnnana içindir. Yeryüzüne, ona yardıma ve ihtiyacı olduğunda yanında olmak için bir dost olarak gönderilmiş olan bir yarı-tanrı ile konuşur. Şiirlerinde, şaşırtıcı metaforlar, yalınlık ve duyarlılıklar vardır. Şiirleri, Sappho’nun yarı-tanrı Afrodit için yazdığı şiirleri çağrıştırır. Taş bir tablette, yanında çalışan üç yardımcısı tarafından, yüksek din görevlilerinin özellikleri ve benzerlikleri ayrıntılarıyla betimlenmiş, şairin kişisel özellikleri, giysilerine varana dek cömertçe sergilenmiştir. Buraya alınan şiirleri, “Enheduanna’nın Mutluluğu” İnnana’ ya adanmış bir şiirin on sekiz  bölümünü içermekte olup, çiviyazısı tabletlerden alınmıştır. Şairin, kendisine ait olduğu araştırmalar sonucu kesinleşmiş olan ve tapınakta okunmak üzere yazıldığı anlaşılan kırk iki adet ilahisi vardır. Enheduanna’ya atfedilen bazı diğer şiirlerin ise ona ait olduğu kesinlik kazanmamıştır.

İNANNA VE TANRISAL CEVHERLER

Bütün cevherlerin sahibesi, ışık dolu

nur içinde iyi kadın,

cennetteki ve yeryüzündeki sevgiden,

An’ın dost tapınağından,

en büyük şerefleri giyiniyorsun, senin arzuların

ellerinde yedi cevher taşıyan

yüksek rahiplerin tacıdır.

Ah hanımım, bütün yüksek cevherlerin bekçisi,

cevherleri topladın ve özenle korudun

ellerinde.

Biriktirdin kutsal özün cevherlerini ve sıkıca

bastırdın onları göğsüne.

İNANNA VE AN

Bir ejderha gibi saldın ülkenin her yerine

ağzından saçılan zehri,

şimşek gibi gürledin yeryüzünde

ağaçlar ve bitkiler ve bilcümle yaratık

secdeye vardı önünde.

Sen taşkın bir selsin dağlardan inen,

Ah, her şeyden önce gelen,

Ay tanrıçası İnanna, cennetin ve dünyanın tanrıçası!

ateşin kıvılcımlar saçıyor ve sıçrıyor halkımın üzerine.

Bir hayvana binmiş hanım,

An sana üstünlük veriyor, kutsal buyruklar;

ve sen işte böyle davranıyorsun.

Bütün büyük ayinlerimizde sen varsın.

ama kim anlayabiliyor ki seni gerçekten?

İNANNA VE ENLİL

Fırtına kanat taktı sana, toprağın yıkıcısı

Enlil’in sevdalısı, halkımın üzerinde uçarak

dağıtırsın An’ın buyruklarını.

Ah hanımım, sesini duyar duymaz

Tepeler ve ovalar saygıyla eğerler başlarını.

Ne zaman gelsek huzuruna

dehşet içinde, tir tir titreyerek senin fırtınalı

gözalıcı ışığında; adalet dağıtırsın hepimize

şarkı söyler, kederlenir, hıçkırırız önünde.

ve yürürüz sana doğru giden incecik yolda

çıkarak derin iç çekişlerinin evinden.

İNANNA VE İŞKUR

Yakıp yıkıyorsun her şeyi,  aşağıda zafer

Ah hanımım, zafer senin kanatlarında

alt üst ediyorsun toprağı ve kılığını bozuyorsun.

Sen yüklü bir bulutsun,

gürle, gürleyen bir fırtınasın çünkü sen,

şimşeklen ve çakmaya devam et şimşeklerini, ve hırılda

şeytani rüzgârlarla,

hiç yerinde durmasın ayakların.

Arp’ının ezgilerinde

duyuyorum senin ağıtlarını

 İNANNA VE ANUNNA

Ah hanımım, Anunna; büyük tanrılar,

deli gibi çırpınır huzurunuzda sular

yumuşar yalçın kayalıkların içi.

Cesareti yoktur hiç birinin yürümeye,sizin dehşet veren bakışlarınızın önünde.

Kim evcilleştirebilir ki 

sizin hiddet dolu kalbinizi?

daha güçsüz bir tanrı mı? Hayır.

Kalbin,  kalbindeki kötülük dolu hayvan

Bazen uzağında duruyor ılımlılığın.

Hanımım, hayvanın dizginlerini gevşettiğin zaman

mutlu kılıyorsun bizi.

Hışmının altında yumuşaklık var,

Ah, Suen’in en büyük kızı!

Kim inkar edebilmiş ki, senin üstünlüğünü,

hanımım, yer üstünün en büyüğü?

İNANNA VE EBİH

Sana tapınılmayan dağlarda

bitkiler lanetlidir.

Sensin her şeyin azametini küle çeviren.

Kanlı yaşlar döker nehirler senin için,

ve insanlar içmeye su bulamaz.

Dağların kolları sana bend olur

kendi ahenkleriyle.

Sağlıklı genç adamlar saf tutarlar önünde

kendi ahenkleriyle.

Dans eden şehir fırtınalarla dolar,

genç adamları sürüp önüne, tutsağın kılar.

İNANNA VE URUK ŞEHRİ

söyledin kutsal emirlerini şehrin üstünde

açıklanmadı:

“Bu topraklar sizindir,”

açıklanmadı:

“O sizin babanızdır ve babanızın babası,”

ve kapattın sana giden yolları,

ayağını kaldırdın ve bıraktın

onlara üretkenliğin boş ambarlarını.

Şehrin kadınları uzun zamandır aşktan konuşmuyor

kocalarıyla.

geceleri sevişmiyorlar artık.

Uzun zamandır soyunmuyorlar kocalarına

cömertçe sergileyerek mahrem hazinelerini.

Suen’in büyük kızı,

coşkun vahşi inek, An’a buyruk veren yüce kadın,

kim cüret edebilir sana tapınmamaya.

 UR’DAN SÜRGÜN EDİLİŞ

Sen söyledin girmemi kutsal Giparu manastırına,

ve girdim içeriye, Ben baş rahibe

Enheduanna!

Taşıdım ayin kabını ve söyledim

senin ilahilerini.

Şimdi sürgün edildim cüzamlıların içine.

bu yüzden yaşayamıyorum seninle birlikte.

Gölgeler yanaşıyor gün ışığına, ışık

kararıyor benim yanımda,

gölgeler sokuluyor gün ışığına,

örterek günü kum fırtınalarıyla.

Baldan yumuşak ağzım ansızın çarpılıverdi.

Güzel yüzüm toza bulanmış gibi.

 URUK SİTESİNİN YENİ TİRANI LUGALANNE’Yİ REDDEDEN AY TANRISI NANA SUEN’E HİTAPTIR

Ah Suen, kenti zorla zapteden Lugalanne

değersiz biri bence!

Söyle An’a, “An,  kurtarsın beni!”

“ŞİMDİ”

ve eğer sen söylersen,  An kurtaracak beni.

Bu İnanna kadın telef edecek, bu genç horoz

Lugalanne’yi

Dağ ve tufan serilecek İnanna’nın ayaklarına.

Bu kadın daha da güçlü ondan.

Defedecek siteden o serseriyi.

Mutlaka unutacak İnanna, bana olan öfkesini.

İzin ver, Enheduanna ona yalvarsın.

Tatlı bir içki gibi, bana izin ver, rahatça dökeyim

Göz yaşlarımı Kutsal İnanna’ya!

İzin ver, yalvarayım ona!

LUGALANNE’NİN GÜNAHLARI

Ben yatıştıramam Aşimbambar’ı, ay tanrısı An,

Lugalanne  buraya geldiği için

ve değiştirdiği için An’ın ibadet törenlerini.

Soyup soğana çevirdiği için An’ı,

onun Eanna’daki mabedini.

Asla gitmedi saygıyla kral An’ın önüne

halbuki bu ibadet köşesi ne kadar da çekicidir,

sonsuzdur güzelliği.

O mahvetti bu kutsal yeri!

Senin için geldi o, İnanna, bir dost gibi görünerek

Seni baştan çıkartmaya

Ayartmaya çalışır gibi kardeşinin karısını.

Ah benim kutsal, tez canlı, vahşi ineğim, ay tanrıçam,

Defet bu adamı siteden

Ve zapt et onu!                                                                                                       

URUK ÜSTÜNDE BİR LANET

Ne diye gideyim yemek yemeye

ve uyumaya?

Neyim ki şimdi ben?

Bu Uruk sitesi başkaldıran bir şeytan

olduktan sonra senin tanrına.

An, vazgeç ondan, ikiye böl!

Bırak şeytan lanetlesin bu kenti!

Bırak sızıldanan çocuk, yoksun kalsın

şefkatli  bir anneden.

Ah hanımım, arpının ezgileri yeraltına çekildi.

Senin kuzularının melemeleri düşman bir kıyıda,

sürüklenmiş kayalıklara.

Sitenin ahalisi duyduğunda benim kutsal şarkımı

ölmek üzere olacak hepsi de ne yazık ki.

 SUÇLAYARAK AY TANRISI NANNA’YI

Sanırım, benim Nanna’m bana hiç aldırmıyor.

Beni gark eyledi felaketlere,

ölümlerin dar yollarına attı.

Aşimbabar beni yanlış yargılamış olamaz.

Yanlışı yapan Oysa, neden tasa çekeyim?

O yapmışsa, niçin kaygılanayım?

Ben muzafferdim, şerefliydim,

fakat o beni sürdü kutsal sığınağımdan.

fırlatıp attı, ekşimiş bir lokma gibi

penceresinden.

Hayatım alevler içinde.

O beni dağlardaki böğürtlen dikenlerinde

mecbur etti yürümeye.

Sıyırdı başımdan,

bir baş rahibeye yaraşan tacı.

Bir hançer ve bir kılıç verdi elime,

ve dedi;

“senin için yapıldı bunların ikisi de,

çevir onları hemen kendi  öz bedenine”

İNNANA’NIN ÖVÜLDÜĞÜ, SÖYLENMEYEN  İLAHİ

Kimse söylemez oldu “ Bırak dünya bilsin”i

Nanna için.

söyleyen yalnız Onun kızı, sen, İnanna.

Sen yücesin cennet gibi.   Bırak dünya bilsin!

Sen enginsin dünya kadar.  Bırak dünya bilsin!

Sen viran edensin asi yurdu.   Bırak dünya bilsin!

Sen gürüldeyensin toprağın üzerinde.   Bırak dünya bilsin!

Sen ezensin inatçı kafaları.   Bırak dünya bilsin!

Sen oburca yutansın gövdeleri, bir köpek gibi.   Bırak dünya bilsin!

Senin korkunçtur bakışın.   Bırak dünya bilsin!

Sen dikersin dehşet veren bakışlarını.   Bırak dünya bilsin!                                                   

Senin bakışın şimşek gibi çakandır.   Bırak dünya bilsin!

Sen muzaffersin.   Bırak dünya bilsin!

Hiç kimse söylemiyor “Bırak dünya bilsin’”i

Nanna için

Sadece Onun kızı, sen, İnanna.

Ah hanımım, bu şarkı seni yüceltiyor

Ve överek göklere çıkarıyor seni.

Ah hanımım, An’ın karısı, haykırıp duruyorum senin öfkeni! 

 SON DUA

Kutsal kabın içinde közlerin alevleri

yükseliyor ayinler için.

Gelin odası bekliyor seni. İçeri gir

ve doldur kalbini!

Elimden gelen her şeyi yaptım. Şarkı söyledim sana

Yüce kadın.

Gece yarısı söylediğim şarkıyı

Bırak söylesin, aydaki şarkıcı yankı!

Senin kocan esir düştü,

Bu nedenle artıyor kızgınlığın,

Ve asla huzur bulmuyor kalbin

ENHEDUANNA’NIN RESMİ GÖREVİNE GERİ DÖNÜŞÜ

Hükümdar odasının birinci kadını

kabul etti Enheduanna’nın şarkısını.

İnanna yeniden seviyor onu.

Günler güzel Enheduanna için, çünkü takındı

mücevherleri.

Kadınca güzelliği giyindi.

Tıpkı ayın ilk ışığı gibi ufuk çizgisinin üstünde,

nasıl da gösterişli elbiseleri!

Nanna, İnanna’nın babası,

Saraya geldiğinde,

Kutsadı İnanna’nın annesi Ningal’i.

Cennetin kapısından bir söz yükseldi:

“Hoş geldin!”  

Çeviri; Ayten Mutlu

Yazıyı nasıl buldunuz?

Oy için yıldıza tıkla!

Ortalama Oy / 5. Oy Sayısı

Oyu yok

We are sorry that this post was not useful for you!

Let us improve this post!

Tell us how we can improve this post?

Paylaşarak destek olabilirsiniz!
Previous Post

Paha Biçilmez / Nilgün Karataş

Next Post

Anadolu / Metin Arpacı

Canel Işık

Canel Işık

06 Ağustos 1978 Peştera( Bulgaristan)doğumluyum. 1991 yılında Türkiye’ye göç ettim ailem ile birlikte. İlköğretimi Bulgaristan’da tamamladım. Ortaöğretimi Anafartalar İlköğretim Okulu, liseyi Florya Tevfik Ercan Anadolu Lisesi, üniversiteyi de Koç Üniveritesi Hemşirelik olarak tamamladım. Anadolu Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği okudum. 1999-2001 tarihleri arasında Cerrahpasa Tıp Fakültesinde, 2001-2002 aralığında Amerikan Hastanesi, 2002’ den bu yana da Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Elektronörofizyolog olarak çalışıyorum. Pandemi sürecinde yazmaya,resim ve heykel sanatına odaklandım. Yazmaya ortaokul yıllarında, resim ve heykele ise tamamen hobi olarak koronada başladım. Bu süreçte dergilere öykü gönderimi ile yazarlık yolum şekillenmiş oldu, şu anda üç adet kollektif bir adet bireysel kitabım var. Resim ve heykel sanatında ise sekiz karma sergi(iki tanesi yurt dışı) ve üç fuar katılımı gerçekleştirdim.

Next Post
Anadolu / Metin Arpacı

Anadolu / Metin Arpacı

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Hakkımızda

Kibele Kültür Sanat Logo

Kibele Kültür Sanat

Merhaba sevgili okur.

Mitolojide Tanrıların anası olarak bilinen Tanrıça Kibele’nin anaç, üretken, hayatın devamını sağlayan özelliklerinin uğruna inandık. Ve onun adını kullanıp Kibele Sanat olarak edebiyatta biz de varız dedik. Edindiğimiz misyonla amacımız; bizden önceki kalem ustalarımızın bayrağını, gelecek kuşaklara ulaştırmak. Çünkü edebiyat dünya tarihini içinde barındıran devasa bir ansiklopedidir… Devamını Oku

Arşivler

  • Mayıs 2025
  • Nisan 2025
  • Mart 2025
  • Şubat 2025
  • Ocak 2025
  • Aralık 2024
  • Kasım 2024
  • Ekim 2024
  • Eylül 2024
  • Ağustos 2024
  • Temmuz 2024
  • Haziran 2024
  • Mayıs 2024
  • Nisan 2024
  • Mart 2024
  • Şubat 2024
  • Ocak 2024
  • Aralık 2023
  • Kasım 2023
  • Ekim 2023
  • Eylül 2023
  • Ağustos 2023
  • Temmuz 2023

Kibele Kültür Sanat Logo

Kategoriler

  • Anlatı
  • Araştırma
  • Deneme
  • Genel
  • Hakkımızda
  • İnceleme
  • Kitap İncelemeleri
  • Masal
  • Öykü
  • Roman
  • Şiir
  • Sinema
  • Sizden Gelenler
  • Söyleşi
  • Tiyatro
  • Yeni Çıkanlar

Son Yazılar

  • Zamanı Kim Koşturuyor? / Sevde Kapıcıoğlu
  • Kiraz Çiçekleri / Ağıt Destan
  • Rabbime Sms – Arveles / Ağıt Destan
  • Rabbime Sms – Hayvan Gibi Bir Çaresizlik / Ağıt Destan
  • Çocuklar Ninniyle Değil Ağıtla Büyüdü / Neslihan Ağrı

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Hakkımızda
  • Kadromuz
  • Dergiler
  • Galeri
  • E-Dergi
  • Yazılar
    • Edebiyat
      • Şiir
      • Roman
      • Öykü
      • Deneme
      • İnceleme
      • Anlatı
      • Araştırma
    • Kitaplar
      • Kitap İncelemeleri
      • Yeni Çıkanlar
    • Tiyatro
    • Sinema
  • Yazarlar
  • İletişim
  • Üye Ol

Copyright © 2024 Kibele Kültür Sanat. Tüm Hakları Saklıdır.