Uç uğur böceği, çocukluğuma selam söyle.
Dokunulmamış göklerim, evciliklerim yerinde mi?
Dam üstüne yatıp yıldızlarını seyrettiğim
Köyümün akşamları hala serin mi?
Sokaklarımda gez, beş taş oyna yerime,
Bakkala git horoz şekeri ye,
Oluk oluk akan köy meydanındaki çeşmede
Beni bekliyor mu çocukluğum? Benden selam söyle.
Bayramları hala şeker topluyor mu çocuklar?
Camilerde hala çörek dağıtır mı emmiler?
Dedem vardır camide, tam da hocanın yanında
Selam söyle, çokça öp ellerinden…
Yolları hala tozlu, taşlı mı?
Kapımızın önündeki asmada üzüm var mı?
Anam yoğurdun içine katmış mı yufkayı?
Turşu ile ekmeği ye de gel uğur böceği.
Yunus Emre’nin bahçesi hala şen mi?
Önlüklerimiz, yakalarımız hazır mı okul için?
Girişte müdür vardır tırnak kontrolü yapar
İstiklal Marşı’nı okumaya geç kalma uğur böceği.
Evimizin kapısı karla kapanıyor mu?
Oluklardan akıyor mu yağmur suları ?
Sobamız tütüyor mu tezek kokusuyla?
Sıkı giyin üşütme uğur böceği…
Selam söyle benden çocukluğuma,
Yarım kalan ne varsa peşindeymiş de.
Öyle narin, öyle saf anılarıma
Selam söyle çocukluğuma uğur böceği.