Tuhaf bir haldeyim bu akşam.
İyi de kötü de değilim.
Tadım var, tuzum yok gibi bir örüntüdeyim.
Lakin rüzgar başka türlü esiyor sanki.
Ne oldu ki bana?
Gün yüzü görmemiş cümleler takılıyor parmak uçlarıma.
Göz göze geldik az önce, masadaki kağıtla.
O da bir garip!
Ağzı kulaklarında.
Kalem nazlı, “Nasıl olur?” der gibi,
İnanması zor ama mürekkep daha şimdi,
“Gayrı gelmese de olur!” diye seslendi.