Yüce dağ başlarından,
Ancak güçlü rüzgârlar sürükler ağır bulutları.
İç çekişlerin tükendiği,
Öfke sellerin dindiği,
Sakin, huzurlu yerlere…
Adanmışlıkları, bağlılıkları koparılanları,
Özlemin yakıcılığını yüreğinde hissedenleri
Anlar; elleri alnında, gözleri ufukta olanlar.
Çaresiz ellerin,
Savaşların canlandırdığı, acı anıların akıttığı gözyaşını,
Derin yarasından kabarıp taşan kanını,
Kederli yüzün damıtılmış acısını
Barışın yüreğinde yeşerdiği, çiçeklendiği eller siler.
Ekmeğin azizliğini, kadrini, kıymetini
Anlar; açlığın ağır yumruğunu yiyen yüzler.
Isıtır, korkudan tir tir titreyen yavrunun yüreğini,
Bir yaprak misali dalından düşeni
Dağların tepelerine tırmanan şefkat güneşleri.
Yaşatmak için can verenler anlar,
Yorgun bedendeki korku dolu gözleri;
Savaşın kahredici yüzünü,
Onurlu yaşamın sırrını…



