Adıyaman ilinin Kahta ilçesinde, hayata gözlerimi açtım. Altı kardeşli, kalabalık ama sımsıcak bir ailede büyüdüm. Babam emekli, annem ise evimizin temel direği olan bir ev hanımıydı. İlk eğitimimi Kahta İlkokulu'nda aldım. Çocukluk günlerimde kalemle tanıştım; yazmak, içimdeki dünyayı kâğıda dökmek bir tutkuya dönüştü.

Yıllar geçtikçe bu tutku, şiirlerle ve hikâyelerle büyüdü. Adalet Bölümü'nde, Atatürk Üniversitesi'nde ön lisans eğitimimi tamamlarken, sadece adaleti değil, kelimelerin gücünü de daha derinden anlamaya başladım.

Bugün dönüp baktığımda, yazdığım her kelimenin, her satırın, bir parçam olduğunu hissediyorum. "Gitme," "Seher'e Veda" ve "Karanlığın Kıyısında Bir Adam" isimli üç kitabım, hayatımın farklı dönemlerinin izlerini taşıyor. Bu kitaplar, içimdeki fırtınaların, hayallerin ve kalbimde biriken duyguların kâğıda yansıması oldu.

Her hikâyemde, bazen bir ayrılığın acısını, bazen yeni bir başlangıcın umutlarını anlattım. Yazmak, benim için sadece bir ifade biçimi değil, aynı zamanda bir varoluş sebebi. Bu yolculukta, kelimelerimle başkalarının kalbine dokunmayı, duygularına tercüman olmayı umuyorum.

Belki de her insanın bir hikâyesi vardır; benimki satırlara döküldü. Ve her yeni cümle, anlatılmayı bekleyen bir başka hikâyenin başlangıcıdır.