Hangi zalim rüzgarın uğultusu çağırdı bilemem
Ama yüzünde kırmızı terra rossa tozu var
Nasılda tökezlemedin sevda eşiğinden atladın
Gidişini sobeledi Akdeniz’i soran adımın
Yolun sırtı yaslandı çınar ağacına
Yüzün yılkı atlarına binip gitti yokuş masalına
Kuşlar siz niye göğün ağrısı oldunuz
Nal izleri çıngılar çıkıyor ezberimin uçurumunda
Vedayı mahzende unuttuğundan beri
Ateş kuşu bulutlar tüy döküyor
Kadife göllere birikti hasret
Anılarda kirlendi
Günlerin değişmediği yıldız desenli elbise
Karabasanlar bastı
Gözüne uyku girmeyen beklemeleri
Elimde güneş feneri
Gölgelere dahi sordum seni
Çıt yok
Nehirlerden omuzuma çağırasım var Akdeniz’i