Kapanan perde hafifçe sallandıktan sonra durdu.
Onda bir şey kadının ruhuna dokunmuş, derinlerinde geziyordu…
Yerli yersiz pembe hayallere dalıp dalıp gidiyordu. Ilık ılık birşeyler akıyordu içine çöreklenen yumruya.
Son günlerde cildi parlamış, gözlerine çocuksu bir ışıltı yerleşmişti sanki.
Bacağına çarpan yürüteçle gerçeğe döndü kadın. Saate baktı.
“Uykusu gelmiş, salla şunu!”
Kız diğer odadan seslendi.
“Of, anne ya!”
“Yardım et, yemeği yetiştireyim”
Çabuk hareketlerle ocağın üzerindeki tencerenin altını kıstıktan sonra raftan bir kap çıkarıp buzdolabına doğru yöneldi.
“Sen salata yap, ben sallarım, beş dakika sonra yemeğin altını kapat!”
Uyudu oğlan. Babasının zoruyla evlenmişti. Gönlünce varacağı yoktu pisliğe…
Bir süre makyaj aynasının önünde dikildi kadın. Dolgun ve yuvarlak hatlarını iyice yaklaştırdı ışığın altına. İri gözleriyle orta kalınlıktaki kaşlarının giderek incelen kavisini takip etti. Dudaklarının biraz çatlamış olduğunu fark edince, sürülen ruju yayma hareketiyle dudaklarını ıslatıp birbirine yapıştırdı. Gün boyunca üzerinde terleyen eskimiş bluzunu çıkardı ardından. Satıcının, “Onlar genç işi abla!” demesi üzerine bozulup başka dükkandan aldığı pembe bluzunu geçirdi üzerine. Saçlarını baş örtüsünden kurtardıktan sonra güzelce taradı.
O sırada odaya giren kızı annesine hayranlıkla baktı.
“Anne saçlarını düzleştirelim mi?”
“Daha neler.”
“Anneee, çok güzelsin!”
“Baban şimdi..” Derken kapı sertçe vuruldu.
Kız kapıya doğru koşarken bebek gözlerini aralayıp tekrar kapattı.
Kadın çabucak başını örtüp mutfağa seğirtti. Yemeğin altını yakıp tabakları çıkarırken istemsizce perdeye kaydı gözleri.
Görev bilinciyle, “Hoş geldin.” diye seslendi kadın.
“Hoş bulduk!”
Ses, başını iki elinin arasına alıp dizlerinin üzerine kapandığı, gövdesine tekmeler, yumruklar yediği günlerden birine götürdü kadını.
Adam mutfakta çalışan kadını baştan ayağa süzdü. Gözleri kısa bir an, ona güzel bir karısı olduğunu düşündüren bluzun üzerinde takılı kaldı.
“Çok yoruldum. Duşa gireceğim.”
“Yemek hazır.” dedikten sonra
“Yerin dibine gir…” diye homurdandı kadın.
Yemeğin bir kısmını saklama kabına ayırdı. Onun için… Dudağının iki kenarı yukarı doğru esnerken iç geçirdi.
Keşke, diye diledi. Onunla farklı şartlarda karşılaşmış olsalardı…
**
Sigara içmek için balkona çıkan delikanlı, bu işin sonu hiç iyi bir yere gitmiyor, diye düşündü. Üniversite okumak için kiraladığı daireden ayrılma planları yaptı perdesi aralanmış cama bakarken.
Kapanan perde hafifçe sallandıktan sonra durdu.
SON