Senaryo, yapım, yönetim: Goran Radanoviç.
19 Temmuz 2018’de, Arte’de bu filmi izledim.
Savaşın üzerinden beş yıl geçmiş. Bir küçük köyde kalmış bir Sırp aile… On yaşındaki Nenad, alkolik bir baba (Voja) ve ölüm döşeğinde bir dede (Militün)… Çocuk Nenad’ın hiç arkadaşı yok, ne konuşabileceği ne de oynayabileceği… Arada bir dedesiyle domino oynuyor ve kazanıyor. Dede, Nenad onu yenince Nenad’a küp şeker veriyor. Nenad, her gün Birleşmiş Milletler panzeriyle okula götürülmektedir. Okulun tek öğrencisidir. Okumayı çok sevmektedir.
Filmde bir başka karakter de Bashkim. Arnavut bir oğlan çocuk. On üç yaşlarında, babasını Sırplar öldürmüş, Sırplara kin duyuyor. Çobanlık yapıyor. Bashkim’in yanında iki Arnavut çocuk daha var. Birinin kolu kırık. Bashkim olmayınca Sırp çocuklar Nenad’a yaklaşıyorlar ve onunla oynamak istediklerini söylüyorlar. Ona: “Bir gün bizi de panzere al!” diyorlar. Nenad: “Ama siz Arnavut’sunuz, nasıl olur?” diye yanıtlıyor onları. Çocuklar: “Sen de bizim Sırp olduğumuzu söylersin, sorun olmaz. Sonrasında beraber dereye gider, yüzeriz.” diyorlar. Nenad, kabul ediyor. Birlikte panzere binip okula gidiyorlar. Dönüşte, panzerden inip dereye gidiyorlar. Taş ve çimlerle ufak bir gölet yapıyorlar, suya girip yüzüyorlar. Arnavut çocuklar tecrübeli, elbiselerini gölete yere yakın bir yere koyuyorlar. Nenad, köprünün başında soyunuyor; ayakkabılarının yanına koyuyor elbiselerini. Rüzgâr, Nenad’ın elbisesini suya düşürüyor ve elbise suda sürükleniyor. Nenad’ın bundan haberi yok. Yüzüyorlar, çıktıklarında Bashkim’i görüyorlar. Arnavut çocuklar korkularından kaçıyorlar. Bashkim, Arnavut çocukların grup lideri gibi… Nenad geliyor, elbisesini bulamıyor; ayakkabısını giyiyor ve eve gidiyor. Babası Nenad’ı elbisesini kaybettiği için kamçılıyor.
Bir gün okulun yazı tahtasında öğretmeninin tebeşirle Nenad için yazdığı yazıyı okur: “Belgrad’da iş buldum, oraya taşınıyorum Nenad. Öğretmenin Branka.” Nenad çok üzülür. Bir umudu daha yok olmuştur. Çaresiz eve geri döner. Babasına durumu anlatır. Baba oralı değildir zaten. Çok da önemli bulmaz anlatılanları. Nenad’a, çabuk gidip Rahip Draza’yı çağırmasını, babasının -yani Nenad’ın dedesinin- son nefesini vermek üzere olduğun söyler. Nenad, babasının pantolonunu giyer ama içinde kaybolur. Baba Voja, kendi kayışını verir Nenad’a. Paçalarını yukarı doğru katla, der. Nenad yola düşer. Kilisenin oraya vardığında -dört direkten yapılmış, ortasına çan asılmış bir yapı- Bashkim ve öteki iki Arnavut çocuğun orada olduğunu görür. Nenad, bakışlarını yere indirir. Bashkim’in elinde silah… Nenad’a doğru doğrultur silahı. Öteki çocuklar her ne kadar o bizim arkadaşımız dese de Bashkim: “O bir Sırp. Sırplar benim babamı öldürdü!” der. Nenad: ”Ama ben kimseyi öldürmedim.” der. Bir süre sonra öteki çocukların önerisiyle bir oyuna başlarlar. Körebeyi andıran bir oyundur bu. Sıra Nenad’da. Nenad “çan”ın altına girer, gözlerini kapatır. Saymaya başlar. Derken nereden geldiği belli olmayan bir kurşun Bashkim’in bacağına saplanır, Bashkim yere düşer. Öteki kurşun “çan”ın ipini koparır; “çan”, Nenad’ın üstüne düşer. Öteki iki çocuk kaçarlar. Rahip, Milütin’in (dede) öldüğü haberini almıştır. Yoldadır. Kilisenin oraya vardığında inleme sesi duyar. Bashkim’in yaralı olduğunu görür; onu kucağına alır, dedesinin evine götürür, Bashkim’i ona teslim eder. Birbirlerine utangaç gözlerle bakan iki eski komşu… Bashkim’in dedesinin evinde de düğün hazırlıkları vardır. Evin önünde eğlence, zevkten patlayan silahlar… Rahip, Milütin’in evine varır. İşlemlere başlar. Bu arada Nenad’ın Belgrad’a yerleşmiş bir halası vardır. Babasının ölümünü öğrenmiş, çeşitli zorluklardan sonra baba evine ulaşmıştır. Kardeşi Voja ile göz göze gelirler. Voja bakışlarını yere indirir. Kadın başlar ağlamaya. Nenad’a seslenirler… Nenad, hiçbir yerde yoktur. Bir iki gün sonra Bashkim az çok iyileşmiştir. Vicdanına yenik düşer. Koltuğunda, koltuk değnekleriyle düşer yola. Aklı Nenad’da. Kilise’nin oraya vardığında seslenir. Nenad, “çan”ın altından parmaklarını biraz çıkarır. Bashkim, sevinir Nenad’ın yaşadığına.
Kısacası çocukların gözünden bir yaşam anlatılmakta bu filmde. Mutlaka izleyin, derim.
Hep sevgiyle…
Enklave : Bir devletin sınırları içinde çevrili olan başka bir devlete ait yerleşim yeri…
Akman Gedik