Kadim zamanlarda, Akdeniz’in bereketli topraklarında yaşayan bilge ağaçlar vardı. Bu topraklarda,
asırlık zeytin ağaçları ve mis gibi kokan limon ağaçları yan yana büyür, rüzgârın şefkatli elleri onların
dallarını birbirine dokundururdu.
Bu ağaçlardan biri, kökleri toprağa derinlemesine uzanan Bilge Zeytin Ağacı idi. Yıllar boyunca
gördüğü her şeyi hafızasına kazımış, savaşları, barışları, insanların sevinçlerini ve hüzünlerini sessizce
izlemişti. Diğeri ise Genç Limon Ağacı idi. O, dallarında ışıldayan sarı meyveleriyle çevresine neşe
saçan, hayat dolu bir fidan olarak büyüyordu.
Birbirine Zıt İki Ağaç
Bilge Zeytin Ağacı, yıllara meydan okuyan gövdesiyle rüzgâra ve kuraklığa dayanıklılığıyla tanınırdı.
Ona göre hayat sabır, direnç ve zamandı. Genç Limon Ağacı ise yağmurlara bağımlıydı, rüzgâr onu
salladıkça dalları titrerdi.
Bir gün Genç Limon Ağacı heyecanla sordu:
“Bilge Zeytin, neden hep sakinsin? Hiç rüzgârdan korkmaz mısın?”
Zeytin Ağacı, gülümsercesine yapraklarını hışırdattı:
“Köklerin güçlü olduğunda, rüzgâr seni deviremez. Büyüdükçe sen de bunu anlayacaksın.”
Limon Ağacı, Bilge Zeytin’in sözlerini düşündü ama hâlâ anlamıyordu. Onun için yaşam, tatlı yaz
yağmurlarında çiçek açmak ve baharın sıcak kollarında meyve vermekti.
Zorlu Kış ve Gerçek Dostluk
O yıl kış erken geldi. Sert rüzgârlar esti, kara bulutlar gökyüzünü kapladı. Soğuk, Limon Ağacı’nın narin
dallarını titretiyor, sarı meyvelerini düşürüyordu. Kökleri sığ olduğu için toprağa sıkıca tutunamıyordu.
Bilge Zeytin Ağacı, dostunun zorlandığını gördü. Dallarını uzatarak onu kucakladı ve fısıldadı:
“Köklerin zayıf olsa da ben buradayım. Yanımda ol, seni koruyacağım.”
Limon Ağacı, Zeytin’in gölgesine sığındı. Onun sağlam gövdesi rüzgârın şiddetini kırıyor, dalları
limonun genç fidanını sarıyordu. Zorlu kış boyunca Zeytin Ağacı, dostunu koruyarak bahara ulaşmasını
sağladı.
Dostluk Sonsuza Dek
Bahar gelip güneş toprağı tekrar ısıttığında, Limon Ağacı hayata daha güçlü sarıldı. Zeytin Ağacı’nın
öğrettikleriyle köklerini derinleştirdi, dallarını daha sağlam uzattı.
O günden sonra, zeytin ağaçları ve limon ağaçları hep yan yana dikildi. Çünkü bu kadim dostluk,
insanlara şu öğüdü vermişti:
“Gerçek dostluk, güçlü olanın zayıfı koruması, zor zamanlarda birbirine destek olmaktır.”
Ve Akdeniz’in dört bir yanındaki bahçelerde, zeytin ve limon ağaçları hâlâ birbirlerine yaslanarak
büyümeye devam eder…
Zeytin ve limon, Akdeniz’in iki kadim dostu… Biri dallarında huzuru, diğeri dallarında ferahlığı taşır.
Zeytin, sabrın ve bereketin simgesiyken; limon, tazeliğin ve canlılığın müjdecisidir. Aynı sofrada
buluştuklarında ise lezzete dönüşen bir ahenk yaratırlar biri derinlik katar, diğeri ışık saçar.



