Bugün hava çok güzel. Güneşli ya da yağmurlu bir havadan bahsetmiyorum. Havanın kendisi güzel. Havanın kendi içinde hesapları varmış da onları halletmiş, derin bir nefes almış gibi bir güzelliği var. Hani ağlarsın da gözler hafif belirginleşir, yanaklar kızarır ve garip bir şekilde yüz hatları güzelleşir… Beden, kendi ile ilgili bir savaşı kazanmış gibi rahatlamaya başlar. Saçlarını tepeden daha sıkı bağlar eline yüzüne çeki düzen verirsin ve ağlamanın ardından o kırk tas su dökünmüş gibi bir sıcaklık ile daha demin ağlayan o kız gitmiş gibi kaldığın yerden devam edersin ya öyle bir güzellik. Sanki hava da ağlamış da yanakları kızarmış gibi rahatlama nefesi aldırıyor. Hal bu ki yağmur bile yağmadı. Güneş saçlarını tepeden bağlamış da yenilenmiş gibi bakmasını sebebi nedir hiç bilmiyorum. Belki de öyle hissetmemi istiyor. Tamam o zaman hissediyorum güneş saçlarını çözebilir çünkü kendimden biliyorum ciddi baş ağrısı yapar. Ben inandım sana sen güzel bir günsün bugün fakat ben güzel bir gün geçirmek için çok hazırlıksız yakalandım. Hiç keyfim yok canımın içi. Bence çöz sen saçlarını son kez uyarıyorum kimse için o baş ağrısının bir saniyesi bile değmiyor.

