Üç günlük dünyada,
birer ömürlük yalanız işte…
Sen kocaman bir yalansın misal,
En büyük yalancıyım mesela ben de…
Yoksun ya şimdi hani,
Sabaha karşı üç otuz sularında beklerken Seni,
Yine bir yalana atıyorum kendimi,
‘o şimdi güneşi almaya gitti’ diyorum,
Bi kaç saate kalmaz döner…
Gözlerinde gün ışığı getirir bize,
Elleri umut dolu,
Dudaklarında daha neler var neler…
Yalan işte,
Mesela; Sabah da geceyi almaya gideceksin…
(Ben öyle diyeceğim kalbime en azından)
Kimse görmesin diye bizi,
Yüreğimizi kirletmesin diye kimsenin kem gözleri,
Karanlığı üstümüze örtmelisin ya hani,
Onun için erkenden almaya gitmelisin geceyi..
Değil mi..
Sonra ne bilim,
Kışın bahara gitti diyorum Seni,
Ağustos’ta dağlara,
Sonbaharda bir başka yalana sığıyorum…
Sonra kendimi,
Bir başka bir yalana küfürler ederken buluyorum…
Neyse işte,
Şimdi hangi gerçeğin koynundasın kim bilir,
Hangi gerçeğe uyanacaksan sabah…
Gözlerin hangi çocuğun rüyasının geri kalanı,
Yâda kokun,
Ah Cennet kokun,
hangi dervişe dergâh…
Bu sabah….
25.10.2015 (03:30)



