Önce kendime sordum yaptığım neden diye,
Yaftalamadan-kayıp olan o nedenin duygusunu buldum.
Sonra kalbime sordum, gerçek mi diye,
Gömdüklerinin yasını tuttum!
Acı çekmek en gerçek duygusuydu buhranın,
Bana eserken fırtına önünde durdum.
Önce kendime sordum neden diye,
Nedenin tutunduğu umudu duydum!
Kör müydüm ki onca zaman?
Işık kırıldı rengini gördüm!
Kırılmak mıydı sırrı rengin?
Parçalandıkça dengimi buldum…
Sonra döndüm kalana, gideni sordum,
Gittiği yer uzaktı, yerimde durdum.
Her şeye kucak açtım, benim olsun diye,
Taşıyamadım, hiçliğe döndüm!
Neydi aradığım bulamadım diye,
Kayıp olanın izini sürdüm…
Önce kendime sordum nerde diye,
Uzak değilmiş oysa gönlümü duydum!
Sonra kendime sordum nasıl diye?
Çok düşündüm aklıma döndüm!
Sevmenin gücünü içimde hissettiğimde,
Öfkeye sarılıp, nefrete güldüm!
Güç müydü merhamet mi daha kıymetli?
Kıymetin üstünde toprağı gördüm!
Merhametin merhemini sürünce yaraya,
Yaradan kopup giden kabuklar gördüm!
Önce geceye sordum karanlığı,
Korkma dedi, bekledim, sabahı gördüm.
Yıldızlar mı uzaktı, ellerim mi felçli,
Kollarımı uzatınca semaya,
Üstüme yağan ışığı gördüm!
Önce kendime döndüm neden diye,
Aynaya bakınca kendimi,
Kendime bakınca insanı gördüm!